Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Belice şunları dile getirdi:

İlimiz, uzun yıllardır göç veren iller arasında ilk sıralarda yer almakta; sosyal ve ekonomik göstergelerde ne yazık ki en geri kalmış bölgeler arasında bulunmaktadır. Üretimde ve istihdamda da aynı şekilde son sıralarda yer almaktadır. Tüm bu olumsuz tabloya rağmen, ilimiz küçük esnafı, büyük ekonomik zorluklara göğüs gererek ayakta durmaya çalışmaktadır.

Buna rağmen, büyükşehirlerle yarışan işyeri kiraları, neredeyse her köşe başını tutan zincir marketler ve büyük sermaye karşısında küçük esnafımızın rekabet şansı her geçen gün daha da azalmaktadır. Tunceli esnafı, tahakkuk eden vergisini, kazancını yemesinden, içmesinden keserek en yüksek ödeme oranıyla devlete ödeyen saygın bir kesimdir.

Ancak son günlerde yaşanan bir uygulama, bu fedakâr esnafımızın emeğini görmezden gelmektedir. Belediye Yeraltı Çarşısı üzerinde sabah saatlerinde kurulan satış stantlarında, "Yöresel Ürün" adı altında satışlar yapılmakta; organizatör firmalar, belediyeden kiraladıkları alanları kar marjı ekleyerek üçüncü şahıslara devretmektedir.

Yaptığım inceleme ve fiyat araştırmaları sonucunda, bu stantlardaki ürünlerin, yerel esnafımıza kıyasla daha yüksek fiyatlarla satıldığını tespit ettim. Halktan gelen geri bildirimler de bu yöndedir. Vatandaşlarımız, “Esnafımızdan daha pahalı” diyerek tepkilerini dile getirmiştir.

Belediyeden edindiğim bilgiye göre satış standtları belediyenin izniyle gerçekleştirilmiştir.

Ancak burada altını çizmemiz gereken çok önemli bir husus var: Biz, bu kentte esnaf ve sanatkârlarımızı temsil eden tek meslek kuruluşuyuz. Kentin yönetimi içinde en zor koşullarda var olmaya çalışan esnafımızın görüşü alınmadan yapılan bu tür uygulamaları doğru bulmuyoruz.

Bu etkinlikten belediye kasasına birkaç kuruş girmiş olabilir, ancak bu kentin esnafına, emeğine ve ekonomik yapısına büyük zarar vermektedir. Üstelik bu stantlarda satış yapan kişilerin vergi mükellefi olup olmadıkları, hijyen koşullarına ne kadar uygun çalıştıkları ve ürünlerin gerçekten adı geçen yöreye ait olup olmadığını bilmiyoruz.

Geçmişte benzer bir durum dönemin Valisi Sayın Osman Kaymak döneminde yaşanmış, konuyla ilgili görüşmemiz sonucunda aynı gün tüm stantlar kaldırılmıştı. Bu örnek, kent yöneticilerinin yerel esnafın sesine kulak vermesi açısından çok değerlidir.

Bizler yöresel ürünlerin tanıtımına elbette karşı değiliz. Ancak bu tür etkinliklerin, gerçekten ilimizde bulunmayan ve halkımızın ihtiyaç duyduğu ürünlere yönelik, nitelikli, denetlenebilir ve yerel esnafa zarar vermeyecek şekilde yapılması gerektiğini savunuyoruz.

Unutulmamalıdır ki; bu şehirde istihdam yaratan, vergi ödeyen, kirasını, elektriğini, suyunu aksatmadan ödeyen küçük esnaftır. Bu kentin geleceği de, direnci de onların ayakta kalmasına bağlıdır.

Yerel yönetimlerin görev ve sorumlulukları arasında kendi esnafına, üreticisine sahip çıkarak sürdürülebilir kalkınmayı hayata geçirmek vardır.

İlimizin Valisi Sayın Bülent Tekbıyıkoğlu'ndan esnaf ve sanatkârlarımızın talebi bu organizasyonun bir an önce sonlandırılmasıdır. Esnafımıza zarar veren ve yerel ticari dengeleri bozan bu tür organizasyonları doğru bulmadığımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.