Tarihi, doğası ve kültürel dokusuyla kadim bir bellek mekânı olan Çemişgezek, 19 Ekim Pazar günü fotoğraf sanatçılarını ve gönüllülerini “Çemişgezek Kapıları” buluşmasında ağırlıyor. Tunceli, Bingöl ve Elazığ’dan katılacak sanatçılar, bu özel buluşmada Tağar Çayı’nın tabiat zenginliğinden, ilçenin sivil mimarisine, kapılarından eşiklerine uzanan kültürel bir yolculuğa çıkacak.
Etkinlik, fotoğrafın yalnızca bir estetik alan değil, aynı zamanda kolektif belleğin yeniden inşa aracı olduğunu vurguluyor. Her kare, geçmiş ile şimdi arasında bir köprü; her kapı, bir hikâyenin eşiği… Fotoğraf sanatı bu bağlamda, bir yandan Çemişgezek’in taş dokulu sokaklarını, ahşap işçiliğini ve sessiz avlularını görünür kılarken; diğer yandan, zamanın izini kültürel mirasın dokusuna kazıyan bir bellek biçimi olarak karşımıza çıkıyor.
Program, “Eşik, Kapı ve Nefes” temasıyla; klarnet icrası ve bağlama ve ses icralarını da içeriyor. Bu müzikal dokunuş, geçmişin yankılarını bugünün nefesiyle buluşturarak, mekânın ruhuna duyusal bir derinlik kazandırmayı hedefliyor. Katılımcılar, Çemişgezek’in kültürel kimliğini hem görsel hem işitsel bir deneyim olarak yeniden okuyacaklar.
Etkinliğin koordinatörü Seher Kont Erdoğan, sürdürülebilir kültürel miras çalışmalarının önemine dikkat çekerek şunları söylüyor:
“Bir yerin hafızası, onun taşlarında, seslerinde ve yüzlerinde gizlidir. Fotoğraf bu belleği görünür kılar, nefes verir, geleceğe taşır.”
Çemişgezek Kapıları, hem sanatçılara hem de kültürel miras gönüllülerine, geçmişin izini bugünün ışığıyla takip etme çağrısı yapıyor.
Tüm fotoğraf ilgilileri 19 Ekim Pazar günü bu kültürel keşif yolculuğuna Çemişgezek’te davetlidir.



