Dersim Son Dakika Haber - Dersim Ekspres Gazetesi
HV
27 NİSAN Cumartesi 23:32

Çevre Platformundan, katı atık tesisi açıklaması

Kırmızıdağ Çevre ve Yaşam Platformu, Sütlüce bölgesinde yapımı planlanan katı atık bertaraf tesisine ilişkin önce toplantı aldı ardından da açıklama yaptı.

ÇEVRE
Giriş Tarihi : 17-11-2022 12:28
Çevre Platformundan, katı atık tesisi açıklaması

Merkez Moğultay Mahallesi’nde bir kahvehanede toplanan platform üyeleri adına açıklama yapan Ali Çağantay, yer seçiminin yanlışlığı nedeniyle yasal, meşru, demokratik bir tutumla proje karşı çıktıklarını söyledi. Çağantay, karşı çıkışlarının haklı olduğunu belirterek tek gerekçelerinin yaşam alanı olan köylerini ve doğayı korumak olduğunu ifade etti.

Proje ile 55 bin genç meşe ve ardıç fidanının yok olacağını iddia eden Çağantay’ın platform adına yaptığı ortak açıklamanın tamamı şöyle:

Dereler, çeşmeler ve su kaynakları kirlenecek Pülümür çayının kirlilik yükü artacak. Bölgedeki endemik flora ve fauna yok olacak. Arıcılık, tarım ve hayvancılık faaliyetleri zarar görecek, köylerine dönüş yapmış olan insanlar süreç içerisinde göç edecek ve bölge insansızlaşacak. Halk sağlığı tehlikeye girecek. Şehir merkezi yıllar içinde ciddi bir ağır koku sorunu ile karşı karşıya kalacak. Su içtiğimiz çeşmelerdeki suyu yudumlarken acaba bu su temiz mi değil mi şüphesini, kaygısını hep birlikte yaşayacağız. Havaya salınan zehirli gazlar, sulara sızan zehirli sular ile kanser vb. pek çok hastalığa yakalanacağız.

Munzur Üniversitesi de projenin sakıncalarına ilişkin benzer bir rapor yayınlamış ama belediye yönetimi bu raporu kamuoyundan gizlemiştir.

Sorun sadece Sütlüce’nin değil tüm şehrin sorunudur. Halkımızı Sütlüce’ye sahip çıkmaya, ormanlarını korumaya çağırıyoruz.

Biz ne yaptık/yapıyoruz? Tek başına, bağımsız bir şekilde mücadelemizi sivil, şiddetten uzak, demokratik ve hukuki bir şekilde sürdürdük/sürdürüyoruz. Hiçbir siyasi ideoloji veya hareketin topraklarımızdan/ormanımızdan değerli olmadığını biliyoruz ve bu şiarla yolumuza devam ediyoruz. Bu konuyu siyaset üstü olarak görüyoruz ve hiçbir siyasal görüşün payandası olarak kullanılmasına izin vermiyoruz/vermeyeceğiz.

Kayyum belediye başkanı döneminde 2018 yılında kısa adı ÇED olan çevresel etki değerlendirme süreci halk katılım toplantısı ile başlatılmış halk projeyle ilgili olarak ikna edilmeye çalışılmıştır. Bu toplantıda halk ikna olmamış, projeye yer seçiminin yanlışlığı nedeniyle karşı çıkmış ve projenin uygun bir alanda, doğa ve insanın en az etkileneceği bir alanda yapılması gerektiğini belirtmiştir. Projeye halkın karşı çıktığı ve sosyal problemler yaşanabileceği tespiti bizzat Orman Müdürlüğüne ait ÇED inceleme formunda mevcuttur, belgeli ve ispatlıdır. Bu bilgiyi neden paylaştık? Bu halk kayyum döneminde bile tepkisini ortaya koymuş ve projeye yer seçimi nedeniyle karşı çıkmıştır. Yani Sayın Maçoğlundan önce bu karşı çıkış ve tepki başlamıştır.

Eski ve yeni muhtarlarımıza iftiralar atılarak Muhtarlarımızın proje alanını tespit ettikleri ve belediyeye sundukları yalanını Nazi yöntemlerini aratır şekilde yaymaya çalışmışlardır. Muhtarlarımız bu yalan karşısında Belediyeye müracaat ederek kendilerini aklamak için projeye onay vermişlerse belgesini istemişlerdir. Kendilerine herhangi bir belge verilmemiştir. Bunu da halkımızın takdirine sunuyoruz.

Halkımıza yönelik ciddi bir saldırı söz konusudur. Gerek fiili gerekse de trol hesaplar üzerinden halkımıza başlatılmış bir saldırı söz konusu. Halkımız bu saldırıları boşa çıkaracak güç ve ferasete sahiptir. Bundan hiç kimsenin kuşkusunun olmasın, dostlarımız da ve bizi hedef haline getirip tehdide yeltenen halk düşmanları da bunu iyi bilsinler.

Halkın karanlık mahfillerce tehdit edilmesi, hedef gösterilmesini halkımızın takdirine sunuyoruz. Demokratik ve şeffaf bir çevre-hukuk mücadelesi yürüten halkımız provokatörlükle suçlanmakta, hakaret, küfür ve tehditlere maruz kalmaktadır. Buradan bu halkı tehdit edenlere diyoruz ki tarihin çöp sepetinde kaybolup gideceksiniz bu halk ise çocuklarına onurlu bir gelecek bırakacak.

Köylülerin Sayın Maçoğluna siyasi husumetle yaklaşıp onu yıpratmaya çalıştıkları algısını topluma yerleştirmeye çalışıyorlar. Bunu gerekçe yapıp köylünün yaşam ve doğasını koruma mücadelesini yok etmeye çalışarak algı operasyonları yapıyorlar. Algı olgunun önüne geçirilmeye çalışılmakta. OLGU ise 55 bin ağacın beni kurtarın çığlığıdır; OLGU, endemik bitkiler ve hayvanlardır; OLGU, Kaz Dağlarında ekoloji edebiyatı yapıp kendi memleketinde bir avuç avro için halkına ve doğasına saldıran anlayışın Kırmızıdağa çarpmasıdır. OLGU, bizi bu tarz komünistlerden koruyun diyen vaşaktır, boz ayıdır, Hızır’ın davarı olarak bilinen dağ keçileridir. OLGU, kirlenmek istemeyen sularımız, çeşmelerimiz, derelerimizdir. OLGU, topraklarında ölünceye kadar yaşamak isteyen, göç etmek istemeyen halkımızdır. OLGU, halkın yaşam hakkıdır. OLGU, geçmiş ve geleceğimizin yok edilmek istenmesidir.

11 Kasım 2022 tarihinde Tunceli Belediye Meclisi toplantısında ne yaşandı?

Halkın yaşam alanlarını korumak için hazırlamış olduğu önerge, 7 Kasım 2022 tarihindeki meclis toplantısı gündemine CHP, HDP ve EMEP in imzaları ile gündeme alındı ancak görüşülmesi Sayın başkan tarafından gündem yoğunluğu gerekçe gösterilerek 11 Kasım 2022 Cuma gününe ötelendi. Halk, önergenin Cuma günü görüşüleceğinin kendilerine iletilmesi üzerine suhuletle belediyeden ayrıldı.

11 Kasım 2022 tarihinde yapılan belediye meclisi toplantısında ise Sayın Maçoğlu, önergenin sadece son maddesini okuyarak ve oylatarak asıl okunması gereken maddeleri gizlemiş, oylamaya sunmayarak, lehte ve aleyhte meclis üyelerince konuşma yapılmasına izin vermeyerek, halkın kendini temsilcileri aracılığıyla ifade etmesine izin vermeyerek kendilerinin de eleştirdikleri burjuva demokrasilerini bile mumla aratır nitelikte nezaketsiz, antidemokratik bir tutum takınmış, Belediye Kanununa ve usule aykırı hareket ederek yüzlerce köylüyü yok sayarak saniyeler içinde salonu terk etmiş ve toplantıyı sonlandırmıştır.

Bilinçli olarak provoke edilen, yok sayılan halkımız ve orada bulunan daha önceden planlı, organize bir şekilde getirilmiş, belediyeye yerleştirilmiş olan Maçoğlunun sivil görünümlü koruma ordusu arasında arbede yaşanmış, istenmeyen görüntüler ortaya çıkmıştır. Asıl şiddeti halkımız görmüş, planlı, organize bir saldırı ile yaşlılarımıza yumruklar atılmış, insanlarımız fiili ve psikolojik saldırıya maruz bırakılmış, yaşlı kadınlara tekmeler atılarak şiddetin daniskası uygulanmıştır.

Tüm yaşananlar değerlendirildiğinde şiddetin her türlüsünü kınadığımızı ve herkes tarafından da kınanması gerektiğinin altını çizmek isteriz. Şiddet kesinlikle bizim mücadele yöntemimiz olamaz. Her türlü şiddeti açıkça kınıyoruz. Ancak yaşananların bir sorumlusu aranıyorsa bunu başkanın bu antidemokratik, sultanvari, halkı görmezden gelen ve saygı duymayan anlayışında aramayı halkımızın takdirine bırakıyoruz.

Başkan Maçoğlunun bu kanunsuz, hukuksuz, insani ve vicdani olmayan tutumuna ve belediye meclisini anti demokratik bir şekilde yasalara aykırı yönetme usulüne, belediye meclis üyelerinin tepki göstermesi ve mensubu oldukları partilerin kararlarına ve iradelerine uygun davranmalarını beklerdik. Mecliste temsiliyeti olan birçok siyasi parti gelinen aşamada, proje yerinin hatalı olduğunu ve mevcut alandan yapımından vazgeçilmesini kamuoyuna deklare etmişlerdir. (EMEP, HDP VE CHP ) Ancak Belediye başkanı siyasi partileri, halkı, STÖ’leri ve bilimsel raporlara aldırış etmeden halkın iradesini yok sayarak projeyi ölümüne savunmakta ve mevcut alanda yapımından vazgeçmemektedir. Bu gün belediyede söz yetki karar halka diyerek halkın oyuyla halkı temsil edenler, yetkilerini halkı korumak yerine onun yok edilmek istenmesine yönelik kullanmaktadır. İlk sandıkta halkımız gereken hesabı kendisini yok sayanlara oylarıyla soracaktır.

55 bin ağacımızı kökünden sökmeye geldiklerinde yaşanacak olan olaylar ve halkın göreceği zararların sorumluları halka hesap verecek ve tarihin çöplüğünde yerlerini alacaklardır.

Dersim EkspresDersim Ekspres

YORUMLAR
Ali Arslan 1 yıl önce
Tek kelime ile harika