Bir zamanlar Peri Çayı’nın serin esintisi, Akpazar’ın taş sokaklarından geçerek bu tarihi çarşının duvarlarına yankılanır, sabahın ilk ışıklarıyla dükkân sahipleri kepenklerini açar, köylerden gelenler ürünlerini tezgâhlara dizerdi.
Taze ekmek kokusu, el emeğiyle dokunan kilimlerin renk cümbüşüne karışır; ahşap ve taş dükkânların önünde, günün ilk alışveriş telaşı başlardı. Çarşı, sadece bir ticaret yeri değildi. İnsanların bir araya gelip hal hatır sorduğu, düğünlerden, hasat mevsimlerinden, hatta uzak diyarlardan gelen haberlerin konuşulduğu bir sosyal buluşma mekânıydı.
Çocuklar şen kahkahalarla koşar, yaşlılar çaylarını yudumlarken sohbet ederdi. Zanaatkarlar da bu çarşının ayrılmaz bir parçasıydı. Bakırcılar, çekiç sesleriyle çarşıya hayat verirken, terziler iğne iplikle bölgenin geleneksel kıyafetlerini işlerdi. Peri Çayı’nın bereketiyle yetişen ürünler, mevsimin zenginliğini gösterircesine sergilenirdi.
Akpazar’ın çarşısı, yalnızca insanların ihtiyaçlarını karşıladığı bir yer değil, aynı zamanda bölgenin kültürel belleğinin taşıyıcısıydı. Bu çarşıda, geçmişin dokusunu hissetmek mümkündü. Bir halkın yaşam biçimi, değerleri ve gelenekleri bu taş sokaklarda kendine yer bulmuştu. Ancak yıllar geçti, insanlar göç etti, çarşının kepenkleri birer birer kapandı. Fakat bugün, bu kadim mekânın yaşadığı anılar hâlâ taş duvarlarda yankılanıyor. Belki de Akpazar’ın çarşısı, bir kez daha canlanmayı ve bölgenin kültürel mirasına ışık tutmayı bekliyor.
Mazgirt ilçesine bağlı Akpazar (Peri) beldesindeki tarihi çarşı, beldenin ekonomik, kültürel ve sosyal yaşamında önemli bir yer tutmuştur. Ancak bu çarşı, büyük şehirlerdeki gibi taş bir bedesten ya da büyük bir ticaret merkezi olmaktan ziyade, küçük ölçekli, yerel halkın günlük ihtiyaçlarını karşıladığı ve geleneksel ürünlerin ticaretinin yapıldığı bir alan olarak işlev gördü.
Tarihi çarşı, beldenin küçük bir yerleşim olmasına rağmen, çevre köylerden gelenlerin ürünlerini sattığı ve alışveriş yaptığı bir merkez olarak işlev görmüştür. Özellikle tarım ve hayvancılık ürünleri çarşıda önemli bir yer tutardı.
Geleneksel zanaatların satıldığı dükkânların da bu çarşıda yer aldığı bilinir. Özellikle bakırcılık, dokumacılık ve çarık yapımı gibi eski el sanatlarının izleri, beldenin kültürel geçmişine ışık tutardı. Çarşı, sadece ticaret için değil, aynı zamanda insanların bir araya geldiği, haberleştiği ve sohbet ettiği bir buluşma noktasıydı. Bu nedenle çarşı, yerel kültürün canlı bir temsilcisiydi. Çarşının yapıları genellikle taş ve ahşaptan yapılmış, küçük ve mütevazı dükkânlardan oluşuyordu. Günümüzde bu dükkânlardan bazıları hâlâ ayakta, ancak çoğu eski işlevini kaybetmiş.
Çarşı, Peri Çayı’nın yakınında olması nedeniyle bölgedeki ticaret yollarıyla bağlantılı bir konumda bulunuyor.
Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra, bölgedeki ekonomik ve demografik değişiklikler nedeniyle çarşının eski canlılığını kaybettiği söylenebilir.
Göçler ve modernleşme süreçleri, geleneksel çarşı yapısının işlevini büyük ölçüde azaltmıştır. Bununla birlikte, bu çarşı, beldenin tarihindeki önemli bir yerleşim ve ticaret alanı olarak hatırlanmaktadır.
Akpazar’daki tarihi çarşı, geçmişin izlerini taşımaya devam ediyor, ancak bir kısmı ya atıl durumda ya da farklı amaçlarla kullanılmakta.
Beldeye yönelik projeler arasında çarşının yeniden canlandırılması, geleneksel mimari yapıların restorasyonu ve yerel ürünlerin sergilendiği bir kültürel merkez oluşturulabilir. Bu tür projeler, beldenin kültürel mirasını koruma ve tanıtma açısından değerli.
Akpazar (Peri) Çarşısı, taş dükkânları ve ahşap kepenkleriyle sadece bir alışveriş merkezi değil, aynı zamanda bölgenin sosyal, kültürel ve tarihsel belleğinin bir taşıyıcısıdır. Bu çarşı, nesiller boyunca Mazgirt ve çevresinde yaşayan insanların yaşam tarzlarını, geleneklerini ve günlük etkileşimlerini somut bir biçimde yansıtmıştır.
KÜLTÜREL HAFIZANIN TAŞIYICISI
Çarşı, insan ilişkilerinin şekillendiği, toplumsal bağların güçlendiği bir mekândır. Burada atılan adımlar, bir halkın geçmişini anlatır,
Akpazar Çarşısı, insanların günlük yaşamlarında kullandığı deyimlerin, hikâyelerin ve bölgesel mizahın şekillendiği bir yer. Esnafın tezgâh başındaki sohbetleri, gençlerin çıraklıkla öğrendiği iş ahlakı, buradaki kültürün canlı birer ifadesidir. Çarşı, bölgeye özgü el sanatlarının üretim ve satış noktasıydı. Dokumacılık, bakırcılık ve geleneksel kıyafetlerin varlığı, yerel halkın kimliğini bu mekânda görünür kıldı. Bayramlarda, düğün alışverişlerinde ya da taziye öncesinde burası halkın buluşma noktasıydı. Bu durum, çarşıyı sadece ticaret değil, aynı zamanda sosyal dayanışmanın merkezi haline getirdi.
Çarşının restore edilmesi, yalnızca fiziksel bir yapının korunması anlamına gelmez. Aynı zamanda: Çarşının dokusu ve mekânsal düzeni, bir topluluğun tarihine dair önemli ipuçları taşır. Restore edilen her taş, geçmişle gelecek arasında bir köprü kurar.
Çarşı, restore edildiğinde yeniden işlev kazanan dükkânlarla yerel üreticilere destek olacaktır. Bu da bölgenin kültürel ekonomisini canlandıracaktır. Çarşı, yerel tarih dersleri, kültürel etkinlikler ve zanaat atölyeleri için bir eğitim mekânı olarak kullanılabilir. Böylece genç nesiller, atalarının yaşam tarzını ve değerlerini daha yakından tanıyacaktır. Çarşıyı yeniden canlandırmak, sadece eski bir yapıyı kurtarmak değil, aynı zamanda bölgenin sosyal hafızasını ve kültürel mirasını korumak demektir. Bugün bu çarşıya sahip çıkmak, gelecekte bölgenin kültürel kimliğinin silinmesini önlemek anlamına gelir.
Bu nedenle, Akpaza((Peri) Çarşısı’nın restore edilmesi, sadece yerel halk için değil, Tunceli’nin tüm mirası için bir görevdir. Bu çarşı, geçmişi anlatan bir dilden, geleceği şekillendirecek bir ilhama dönüşebilir. Hafıza mekânları yaşatıldıkça kimlikler güçlenir, tarih unutulmaz.
AKPAZAR (PERİ) ÇARŞISI: TURİZMİN VE YEREL EKONOMİNİN YENİ DİNAMİĞİ
Akpazar (Peri) Çarşısı’nın restorasyonu, sadece tarihsel bir yapıyı korumakla kalmayacak, aynı zamanda bölgenin ekonomik ve turistik potansiyelini artıracaktır. Bu süreç, hem yerel halkı destekleyen hem de bölgeyi ziyaret edenlere unutulmaz bir deneyim sunan çok yönlü bir gelişim fırsatı sunacaktır.
TURİZM İÇİN ÇEKİM MERKEZİ
Restore edilen bir çarşı, tarihi ve kültürel dokusuyla bölgeye gelen ziyaretçiler için eşsiz bir çekim merkezi haline gelecektir. Akpazar Çarşısı, ziyaretçilerin bölgenin yerel geleneklerini, zanaatlarını ve yaşam biçimini deneyimleyeceği bir açık hava müzesine dönüşebilir. Çarşı, yerel hikâyeler ve etkinliklerle zenginleştirilmiş bir kültürel rota olarak turizm haritasına eklenebilir. Çarşı, yerel yiyecek ve içeceklerin tanıtıldığı bir gastronomi durağı haline gelebilir. Bölgenin doğal ürünleri ve özgün tatları, turistler için unutulmaz bir deneyim sunacaktır.
Restore edilen çarşı, kültürel festivaller, sergiler ve el sanatları pazarları için ideal bir mekân haline gelecektir. Bu etkinlikler, hem turizmi canlandırır hem de yerel halkın katılımını teşvik eder.
Çarşı, yeniden canlandırıldığında bölgedeki ekonomik hareketliliği artırabilir:
Yerel el sanatlarıyla uğraşan ustalar, ürünlerini sergileyip satış yapabilecekleri bir alan kazanacaktır. Geleneksel mesleklerin yeniden canlanması, bölgedeki kültürel üretimi arttıracaktır. Çarşı, bölgedeki tarım ürünleri, doğal gıdalar ve el yapımı eşyaların doğrudan tüketiciyle buluştuğu bir pazar haline gelebilir. Bu, çiftçilerin ve üreticilerin gelirini artırıp bölgenin yerel bir pazar haline gelmesine de katkı sunacaktır. Çarşıda işletmelerin faaliyete geçmesi, yerel halk için yeni istihdam olanakları yaratır. Ayrıca, turizm sektöründeki hareketlilik konaklama, rehberlik ve ulaşım gibi diğer hizmet sektörlerini de destekleyecektir.
Restore edilen çarşı, sadece Akpazar için değil, tüm Tunceli ve çevresi için güçlü bir marka haline gelecektir.
Akpazar (Peri) Çarşısı’nın restorasyonu, geçmişin değerlerini bugüne taşırken geleceğe de ekonomik ve kültürel bir yatırım olacaktır. Bu girişim, hem bölge halkının yaşam standartlarını yükseltir hem de Tunceli’nin kültürel mirasını turizm aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaştırır. Geçmişin izlerini koruyarak geleceği inşa etmek, bölge halkının ve ziyaretçilerin ortak kazanımı olacaktır.
Unutmayalım, kültürel miras, yalnızca geçmişten devralınan bir emanet değil, aynı zamanda gelecek nesillere bırakacağımız bir armağandır. Birlikte hareket ettiğimizde, Akpazar(Peri) Çarşısı’nı yalnızca restore etmekle kalmayacağız, aynı zamanda bölge halkının ruhunu ve tarihini geleceğe hep beraber taşımış olacağız.
SEHER KONT ERDOĞAN