Bu topraklarda var olan zanaatlar, sadece birer iş kolu değil, aynı zamanda halkın geçmişine, değerlerine ve günlük yaşamına dair derin izler bırakmış kültürel bir mirastır. Bu mirası yaşatmak ve geleceğe taşımak için Seher Kont Erdoğan’ın başlattığı "Tunceli Zanaat ve Zanaatkar" projesi, yerel ustaların el emeği göz nuru eserlerini tanıtmayı, zanaat kültürünü genç nesillere aktarmayı ve Tunceli’nin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamayı hedefliyor.

Bu çok katmanlı hikâyenin özüne inmek istediğini söyleyen Kont Erdoğan, “yürekleri ısıtan, unutulmaya yüz tutmuş zanaatkarlık geleneğini odak alan özel bir projeyi hayata geçiriyoruz. “Tunceli Zanaat ve Zanaatkâr Albümü.” Bu çalışma, tüm sadeliği ve derin anlamıyla, Tunceli’nin kültürel mirasının yaşayan hazinesini hem belgelemek hem de geleceğe taşımak amacını taşıyor” dedi.

Projenin amacı ve kapsamı hakkında konuşan Kont Erdoğan, “Tunceli Zanaat ve Zanaatkâr Albümü, adeta şehirle birlikte atan bir kalbin izlerini sürüyor. Bu proje, çok yönlü bir yaklaşımla, yüz yüze görüşmelerden atölye ziyaretlerine, fotoğraf arşivinden tarihsel dokümanlara kadar geniş bir kapsama sahip.

Bu kapsamda, Tunceli’nin ustaları, zanaatı, keçe dokumacıları, ahşap oymacıları ve birçok zanaatkârın hikâyesi kayıt altına alınacak. Proje sadece bir envanter çıkarmaktan ibaret değil; aynı zamanda bu sanatçıların kültürel belleğin taşıyıcıları olarak görülmesini sağlayacak” diye konuştu.

Projenin önemine ilişkin de Kont Erdoğan şu değerlendirmeyi yaptı: “Her bir zanaatkâr, yaşadığı toprakların gizli tarihini ellerinde taşır. Ancak modernleşen dünyada, bu el sanatları ne yazık ki yitip gitme tehlikesiyle karşı karşıya. Tunceli Zanaat ve Zanaatkâr Albümü, kaybolmaya yüz tutan bu sanatları kayıt altına alarak geleceğe bir miras bırakmayı amaçlıyor. Bu proje, sadece zanaatkârlığı belgelemekle kalmayıp, yerel ekonomiyi canlandırabilecek bir farkındalık oluşturmayı da hedefliyor.

“Tunceli Zanaat ve Zanaatkâr Albümü,” yalnızca bir arşiv çalışması değil; aynı zamanda sanatın dokunduğu her şeyi gözler önüne seren bir yaratıcılık projesi olacak. Albümü oluşturan fotoğraflar, zanaatkârların ustalık gerektiren çalışma anılarını ve eserlerini estetik bir bakış açısıyla sunacak.

Bu projenin en önemli yanlarından biri, Tunceli'nin geleneksel zanaatlarını sadece korumak değil, aynı zamanda bu değerleri günümüz koşullarına uyarlayarak, çağdaş sanat ve zanaatla buluşturmak ve zanaatkarlarımıza yeni fırsatlar yaratmaktır. Bir yandan geçmişi onurlandırırken, diğer yandan bu geleneksel zanaatların bugünün dünyasında da değer bulacağı bir yol haritası çizmeyi hedefliyoruz.

Bu bağlamda kurumlar ve iş insanlarımız ve şehir paydaşlarımızın; bilgi, birikim, deneyimleri ve katkılarınızın projemize büyük bir ivme kazandıracağını düşünüyorum. Sizleri bu anlamlı çalışmanın bir parçası olmaya davet ediyor ve işbirliğinizin yaratacağı farkındalığın gücüne inanıyorum. Zanaatkarlarımızın emeğini görünür kılmak, bu sanatın taşıdığı anlamı kavrayarak, toplumsal hafızada kalıcı bir iz bırakmak adına hep birlikte hareket etme çağrısını yapıyoruz! Böyle bir projeyi hayata geçirmek, toplumumuzun tarihine ve kültürüne olan bağlılığımızı gösterdiği gibi, tüm paydaşlarla birlikte büyük bir sorumluluk taşıdığımızı da unutmadan gerçekleştirilmelidir.”