Siyasette Bundan Sonra Olacaklar.

Siyasette Bundan Sonra Olacaklar...

SİYASET - 15-04-2023 18:21 680 kez okundu.

Siyasette Bundan Sonra Olacaklar.

Olacak olan siyasi süreç iyi yönetilirse sonuç Kemal Kılıçdaroğlu’nun lehine olacaktır. Diğer bir değişle cephenin genişletilmesi ve nitelikli bir siyasi propaganda sonucu aldıracaktır. Alevi ve Kürt ya da Türkmen fark etmez bir yurttaşın (aristokrat, demokrat, bürokrat, dürüst, ülkesi ve halkını seven, anayasal sisteme bağlı, vs.) bu ülkenin cumhurbaşkanı olabilmesi başta Sünni İslam geleneğine hâkim algının bir şekilde kırılmasına bağlı. Bunun için Milliyetçi ve Muhafazakâr kesimden gelen aydınlara oldukça yüksek düzeyde görevler düşmektedir. İmamoğlu ve Mansur Yavaş bu noktada en yüksek sorumluluk altında olanlardır.

Öte yanda Türkiye’de solun dediği şekliyle esaslı bir sınıfsal ayrışma da bulunmamakta. Bu nedenle toplumda sosyolojik bir farklılaşma ve mevzilenme çok daha ağır basmakta. Nitekim siyasi arenada yaşananlar da bu durumu doğrular niteliktedir. Sınıf bilinci yerine, siyasi davranışlar üzerine daha çok yerel feodal ilişkiler, ırki duruşlar, dini inanç ve değerler etkilemekte. Yine Türkiye siyasi tarihinde pek rastlanmayan bir başka gerçeklik daha görünür olmuştur. O da toplumun tüm kesimlerini siyasi temsil aracılığı ile bir araya getirme çabası. Sonuç alınır mı bakmak gerekir.

Yine 14 Mayıs sonrası önemli siyasi gelişmelerin olacağı beklenmelidir. Bunların başında merkez sağ ve merkez solda ortaya çıkacak yeniden yapılanmalardır. Yine merkez sağ ve merkez solun birincinin biraz sağında, ikincinin biraz solunda oluşacak yeni siyasi yapılardır. Sözü geçen yeni siyasi yapılar hangileri olacağı, beklenen siyasi boşluğu doldurma yeterliliğini gösterenlerin olacağıdır.

Buna göre 2024 sonrası gibi yakın gelecekte, merkez sağ ve merkez solda AKP ve CHP ile bunların versiyonları, yerlerini yeni siyasi yapılara bırakmak durumunda kalacakları bir sürecin de başlangıcı olacaktır. Çünkü dijital dönüşüm, bireylerin ve toplumların her yönüyle dönüşümlerini de sağlayacaktır. Toplumsal kesimler ve özellikle gelecekte siyasi yapılara yönelenler hesaplarını yaşanacak küresel değişimlerin yerele yansımalarına göre yapmaları gerekmektedir.

Bir başka nokta, siyasi mücadele sürecinde yönetici ve liderlerin konuşmalarında kullandıkları dilin önemidir. Sözgelimi Kemal Kılıçdaroğlu’nun akıl daneleri her kimler iseler bana göre biraz yeterlilikleri tartışılırdır. Bir kere “Bay Kemal Geliyor” ifadesi doğru değildir. Gelecek olan eğer gelecekse Türkiye halkını temsilen siyasi bir iradedir. Yani Kemal Bey’in iradesi ve şahsı değildir. Bu nedenle “ben”in yerine “biz” dilini kullanmak çok daha makul gibi durmakta. Çünkü kullanılan dil yani benim halkım, benim milletim, benim memurum, benim kuzularım vs. ben yaparım, ben giderim, ben söylerim, ben getiririm. Aynı şekilde insanları ötekileştirme üzerinden siyasi rant edinmenin de artık miadı tamamlanmak üzere. Hayır, hiç kimse diğer bir kimsenin bu ifadeye yüklenen anlam yönüyle bir başkasına ait değildir. O nedenle tekçi bir yönetsel mehdiyi çağrıştıran, aynı zamanda ötekileştirme üzerinden dar siyasi çıkar hesabı yapma öznelerinden uzak durulması gerekir.

Her şey yaşanabilir bir Türkiye için!

Tüm herkese ve her kesime güzellikler dileklerimle!

Dr. Sabit MENTEŞE

mentesesabit@gmail.com

 

Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Eroğlu: “Dünyanın en güzel şehrini dünyanın en güzel insanlarıyla inşa edebiliriz”

Eroğlu: “Dünyanın en güzel şehrini dünyanın en güzel insanlarıyla inşa edebiliriz”

27-03-2024 - SİYASET

Dersim'de kurak bir seçim süreci

Dersim'de kurak bir seçim süreci

09-03-2024 - SİYASET