Öğretmenevleri, öğretmenlerin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak, meslektaşlarıyla bir araya gelerek dayanışma içinde olmak ve şehre dışarıdan gelen öğretmenlere konaklama imkanı sunmak amacıyla kurulmuş önemli kurumlardır. Bu evler, öğretmenlerin ekonomik ve sosyal açıdan desteklenmesini sağlayarak mesleki motivasyonlarını artırmayı hedefler. Öğretmenler için sadece bir barınma yeri değil, aynı zamanda bir sosyalleşme ve dinlenme mekanıdır. Ancak ne yazık ki, Tunceli merkezinde yaşayan öğretmenlerimiz uzun bir süredir bu temel haktan mahrum kalmıştır. Atatürk Mahallesi’ndeki Öğretmenevi ise ulaşım zorluğu nedeni ile tercih edilemiyor.

Yıkılan Öğretmenevi ve Giderilmeyen Mağduriyet

Tunceli Merkez Moğultay Mahallesi Ata Sokak’ta bulunan Öğretmenevi, depreme dayanıklı olmaması gerekçesiyle yakın zamanda yıkıldı. Bu yıkım, aslında daha modern ve güvenli bir yapının inşa edileceği beklentisini doğurmuştu. Ancak aradan geçen zamana rağmen yerine yeni bir öğretmen evi yapılmadı. Bu durum, Tunceli merkez mahallelerinde (Moğultay, Cumhuriyet, Alibaba, İnönü, Esentepe ve Yeni Mahalle)bulunan öğretmenleri büyük bir mağduriyetle baş başa bıraktı.

Şehir merkezinde yaşayan öğretmenler, meslektaşlarıyla bir araya gelebilecekleri, dinlenebilecekleri ve sosyal etkinlikler düzenleyebilecekleri bir mekandan yoksun kaldı. Kahvehane köşelerinde vakit geçirmek zorunda kalmaları, mesleki dayanışma ruhunu zayıflatırken, sosyal yaşamlarını da olumsuz etkiliyor. Dışarıdan Tunceli'ye atanan veya görevlendirme ile gelen öğretmenler ise konaklama imkanı bulamıyor. Bu durum, hem öğretmenlerin barınma sorununu derinleştiriyor hem de Tunceli'nin öğretmenler için cazip bir yer olmasını engelliyor.

Öğretmenevinin olmaması, sadece öğretmenlerin kişisel mağduriyetiyle sınırlı kalmıyor; bunun çok daha geniş sosyal yansımaları var. Öğretmenler, bir toplumun en değerli varlıklarından biri olan geleceğin nesillerini yetiştiren, ilim ve irfan dağıtan kutsal bir mesleğin mensuplarıdır. Onların refahı ve mutluluğu, doğrudan eğitim kalitesini etkiler. Sosyal bir çevreye sahip olmayan, dinlenemeyen ve meslektaşlarıyla iletişim kuramayan öğretmenlerin motivasyonu düşebilir, bu da öğrenciler üzerindeki performanslarına olumsuz yansıyabilir.

Ayrıca, öğretmenevleri, farklı okullardan öğretmenlerin bir araya gelerek bilgi ve deneyim paylaşımı yapabildikleri, yeni projeler üretebildikleri mekanlardır. Bu mekanın yokluğu, mesleki gelişimin ve iş birliğinin önünde ciddi bir engel teşkil etmektedir.

Yetkililere Acil Çağrı: Bu Mağduriyeti Giderin!

Tunceli'deki öğretmenlerin bu mağduriyeti daha fazla sürmemeli. Bu gazete yazısı aracılığıyla yetkililere sesleniyor ve bu sorunun bir an önce çözülmesi için harekete geçmelerini talep ediyoruz. Ya yıkılan Öğretmenevinin yerine modern ve güvenli bir bina inşa edilmeli ya da en azından öğretmenlerin sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak bir lokal tahsis edilerek bu boşluk doldurulmalıdır.

Tunceli'deki öğretmenler kahvehane köşelerine değil, mesleklerine ve saygınlıklarına yaraşır bir mekâna layıktır. Bu sorun, sadece öğretmenlerin değil, tüm Tunceli halkının sorunudur. Çünkü mutlu ve huzurlu öğretmenler, başarılı ve aydınlık bir geleceğin teminatıdır.

Tunceli'deki bu mağduriyetin giderilmesi için atılacak her adım, eğitime ve geleceğimize yapılan en büyük yatırımlardan biri olacaktır. Yetkilileri bu önemli konuda duyarlılığa davet ediyor ve Tunceli'nin aydınlık geleceği için adım atmaya çağırıyoruz.