Türkiye'nin en az nüfusa sahip ili olan ve yaklaşık 4 bin sokak köpeği ile 1000 sokak kedisinin yaşadığı Dersim’de son 12 yılda Emniyet, jandarma, belediye ve Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği verilerine göre kent merkezinde hayvanlara şiddet ile ilgili herhangi ihbar gelmedi ve olay yaşanmadı. Barınağın olmadığı kentte, sokaklarda, parklarda, iş yerlerinin önünde yurttaşlarla iç içe olan hayvanların gönüllülerin ve kurumların desteğiyle beslenme ihtiyaçları karşılanıyor.
Son günlerde sokak köpeklerinin toplatılıp belediye barınaklarında internet üzerinden sahiplendirilmeye çalışılacağı, sahiplendirilen köpeklerin çip takılarak takip edileceği ve 30 gün içinde sahiplendirilemeyen köpeklerin ise enjeksiyon ile uyutulacağına dair yasa tasarısının Meclis’in gündemine geleceği ileri sürülmesine Dersim’de, Dersim Hayvanları Koruma Derneği (DERHAYKO) çağrısıyla bir çok hayvansever bir araya gelerek tepki gösterdi.
Sokak köpekleriye Seyit Rıza Meydanı’nda toplanan hayvanseverler, sık sık ‘uyuma, yaşat’ sloganı attı. Tepki açıklamasına bir çok köpeğin yer alması ise gözlerden kaçmadı.
DERHAYKO Başkanı Ezgi Doğan, hayvanlara ilkel yöntemlerin uygulanmasına tepki göstererek, “ Burada yıllarca öldürüle öldürüle bitirilememiş kısırlaştırılmamış, tedavi edilmemiş, aç susuz bırakılmış siddet görmüş ama tüm bunlara rağmen bir lokma ekmek verip başı okşanınca dunyanin en sadik varlığına dönüşmüş, şu an hiç bir şeyden haberleri dahi olmayan, yaşama hakları ellerinden alınmak istenen sokaktaki dostlarımız adına sesimizi yükseltiyoruz. Son günlerde gündemde olan sokak hayvanlarının toplatilip uyutulması tüm sosyal mecralarda ve mecliste normal ve uygar bir çözümmüşcesine lanse edilmektedir. Halk ve hayvanlar iki tarafında mağdur olduğu hale getirilmiştir ve Bunun neticesinde çözümü mağdur taraflardan biri olan sokak hayvanlarının öldürülmesinde bulmuş ve toplumda kutuplaşmalara neden olmuştur”dedi.
Doğan, “ Bu nefret çağrıları, yıllardır aşılama, kısırlaştırma sorumluluğunu yerine getirmeyen belediyelerin ve bunları denetlemekle yükümlü bakanlığın ihmalini örtmeye yönelik bir nefret politikasının ürünüdür. 5199 sayılı hayvan koruma kanununda belediyelere ve devlet kurumlarina düşen görev kısırlaştırıp asilatip yerinde yasatılmasına yöneliktir, ancak hızia artan bu köpek popülasyonu 5199 u uygulamayan yıllardır işini yapmayan sorumluluklarını üstlenmeyen belediyelerin kurumların yanlış ve eksik yürütülen politikaların bir sonucudur. Belediyelerce yıllardır gizli kapılar ardinda bu katliamlar gerçekleştirilmektedir ve asla çözumün parçası değil vahşetin parçası olmuşlardır. Öldürmenin çözüm olmayacağının hepimiz farkındayız.Bu yasa gercekleştirildiği taktirde çok degil katliamdan 1 yil sonra sonra yine popülasyon ayni rakamlara ulaşacaktır. Bunun sebebi popülasyonun asıl kaynagi olan üretimin devam etmesidir. Sahipli sahipsiz tüm köpeklerin kısırlaştırması ve üremenin engellenmesi sorunun asıl ve yegane çözümüdür”diye konuştu.