Dersim Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısı üzerine Sanat Sokağı’nda bir araya gelen kitle buradan alkış ve sloganlarla Seyit Rıza Meydanı’na kadar yürüdü.

Sivas katliamında hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından platform adına açıklamayı DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan okudu.

Madımak zihniyetinin Suriye’deki Alevi katliamıyla devam ettiğini söyleyen Doğan, “1993 Sivas’ında; birkaç yıldır Banaz’da ‘’DÖNEN DÖNSÜN BEN DÖNMEZEM YOLUMDAN’’ diyen Pir Sultan’ı anma yaşatma Alevi inancını görünür kılma, o yıl ‘’ Ölümsüz Ozan Anıtı’’ ile de varlık mücadelelerine bir taş daha koymaya karar vermişlerdi. Rea Hak Alevilere, Kürtlere, farklı inanç ve Etnik kimliğe, farklı dile yaşam olanağı tanımayan sistem, bu varlık mücadelesine tahammülsüzlüğün en ağır biçimini Alevilere reva gördü. Birlikte yaşam semahı yerine Ateş le Semaha durdurdular.

32 yıldır geçen bu sürede açıkça ortaya çıktı ki; Madımak aleni bir şekilde planlı örgütlü ve devlet aklından icazetli gelişen büyük bir katliamdır. Alevilere ve tüm farklılıklara, hak talebinde bulunanlara karşı nefretin, kinin dışa vurumudur. Farklılıklara uygulanan sistematik ayrımcılığın, inkâr ve cezasızlığın sonucu ortaya çıkan bir katliamdır. Münferit bir olay değildir” dedi.

Alevilere yönelik katliamlara değinen Doğan, “1921 Koçgiri,1937-38 Dersim,1978 Maraş, 1980 Çorum,1995 Gazi ve zihnimizde yer eden katliamlar silsilesi, Rea Hak Alevi toplumunun, Kürtlerin, Sol Sosyalistlerin maruz kaldığı şiddet zinciri, sadece bir dönemin karanlık yüzünü değil, devlet aklının açığa çıkmasıdır. Sonuç; bu coğrafyalarda demografik yapının tümden değişmesi, kadim halkların yerinden edilmesidir. 93 den bu yana Adalet arayışları katliam mağdurlarının acılarını katlarken, katillerin çoğu cezasızlıkla ödüllendirilmiş, yurtdışına kaçırılmış, sürdürülen davalar zaman aşımına uğratılmış, olayın asıl sorumluları ve perde arkası bugüne kadar aydınlatılmamış yargı önüne çıkarılmamıştır. Suçluların savunma Avukatları ve olayın failleri Parlamentolara taşınmış, devlet kademelerinde en üst düzeyde görevlendirilerek ödüllendirilmişlerdir. Böyle gitmez gitmemeli.

Türkiye Toplumu Sağaltılmalı, Rejimin Demokratikleşmesi, Toplumsal Barışın İnşa edilmesi elzemdir.

İnsan yakmanın zaman aşımı olmaz. Geçmişle yüzleşilmeden Demokratik bir Toplum İnşa edilemez” diye konuştu.

Alevilerin taleplerini dile getiren Doğan, “Madımak katliamının gerçek faillerinin açığa çıkarılması, yargılanması ve otelin utanç müzesine dönüştürülmesi, Alevi toplumunun Tarihsel belleğindeki tüm katliam ve travmalarla yüzleşilmesi, Demokratik bir Türkiye’nin İnşası açısından zorunludur. Bu; acıları dindirirken ortak yaşamı benimseyen sağaltılmış bir toplum olmamızı sağlayacaktır. Bugüne kadar yaşadığımız ayrıştırıcı, ötekileştirici, kutuplaştıran, çatıştıran zihniyet dünyasından uzaklaşmanın yegâne yolu yüzleşmedir. Yüzleşme Adaleti sağlar, Adalet toplumsal barışı önünü açar.

İçinden geçtiğimiz günlerde Kürt sorununun Demokratik çözümü için Mecliste oluşturulacak komisyonun içinde‘’ Yüzleşme ve Adalet’’ komisyonlarının da kurulması sağlanmalıdır. Madımak katliamı ve diğer katliamları, hakikatlerin ve tarihsel gerçeklerin, bu komisyonlar aracılığı ile gün yüzüne çıkarılmaları sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.

Doğan, konuşmasının sonunda “Madımak’ı ve tüm katliamları unutmadık, unutmayacağız. Demokrasi, özgürlük, eşit yurttaşlık haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.