Dersimliler olarak tarihimiz, kültürümüz ve inancımızla bir arada olmayı arzuladık. Ancak bugün, bizi birleştirmesi gereken değerlerimiz, çıkar ve menfaat odaklı grupların çarpık zihniyetleriyle zarar görüyor. Bu durum sadece kutsallarımıza değil, Dersim 1937/38 davasına da büyük zarar veriyor. O tarihi acının üzerinden rant elde etmeye çalışanların varlığı, hem yüreğimizi hem de vicdanımızı derinden yaralıyor.

Dilimiz, inancımız, kültürümüz ve Dersim’in değerleri, aynı zamanda Seyitlerimizi anma konusunda da suiistimal ediliyor. Her bireyin bu konudaki yaklaşımı samimi değil. Bazıları yalnızca kendi çıkarına ve zaferine odaklanmış; hep “ben” diyor, sadece “ben” diyor. Oysa sadece kendini gören ve toplumu hiçe sayan bu zihniyet, bir gün tarihin çöplüğüne gömülecek. Hep “ben” diyenin ruh hali yerinde değildir; bu hastalıklı bir kişiliktir ve toplumun vicdanında asla yer bulamayacaktır.

Kim ki Dersim’in kutsallarına, 1937/38 davasına, dilimize, inancımıza ve kültürümüze zarar veriyorsa, onları Dersim’in kutsallarına — Düzgün Baba’ya, Munzur Baba’ya, Buyer Ana’ya, Jele Ana’ya, Harşi Ana’ya, Ana Fatma’ya, Haskar Ana’ya, Khalo Sıpe’ye ve Xızır’a havale ediyorum. Bu yolda samimi, çıkar gözetmeyen, içtenlikle mücadele edenlere ise yürekten teşekkür ediyor, onların önünde saygıyla eğiliyorum.

Bizim toplumumuz ne zaman çıkar ve menfaatten arınmış bir şekilde bir araya gelir, ortak hareket eder ve samimiyetle birlik ruhunu yakalarsa, işte o gün gözlerim umutla parlayacak, geleceğe daha büyük bir inançla bakacağım. O gün Dersim’in zafer günü, hepimizin onur günü olacaktır.

Dersim’in kutsalları yolumuzu aydınlatsın, mücadelemizi onurlandırsın!

17 Ocak 2025

Dortmund

Haydar Çelik