Dersim Son Dakika Haber - Dersim Ekspres Gazetesi
HV
03 MAYIS Cuma 06:31

Kırmızıdağ platformundan “katı atık tesisine izin verilmesin” başvurusu

Kırmızıdağ Çevre ve Yaşam Platformu üyesi bir grup, katı atık tesisine izin verilmemesi amacıyla orman işletme ile doğa koruma ve milli parklar şube müdürlüğüne başvuruda bulundu.

ÇEVRE
Giriş Tarihi : 23-02-2024 13:04
Kırmızıdağ platformundan “katı atık tesisine izin verilmesin” başvurusu

Kırmızıdağ Çevre ve Yaşam Platformu üyeleri, merkez belediyesi öncülüğünde Dersim Katı Atık Birliği (DER-KAB) tarafından merkez Sütlüce bölgesinde yapımı planlanan katı atık bertaraf tesisine izin verilmemesi için orman işletme müdürlüğü ile doğa koruma ve milli parklar şubesine dilekçeyle başvuruda bulundu.

Platform üyeleri tarafından her iki kuruma verilen dilekçelerde şu detaylara yer verildi:

ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜNE

Tunceli Merkez ve ilçe belediyeleri tarafından oluşturulan Katı Atık Yönetim Birliği (DERKAB) tarafından; Tunceli ili, Merkez İlçesi, Sütlüce (Tüllük) Köyü Yolu Mevkiinde “Katı Atık Bertaraf ve Düzenli Depolama Tesisi”nin yapılması planlanmaktadır. Projenin gerçekleştirileceği 18,3 hektarlık alanın tamamı ile ulaşım yollarının geçtiği sahanın tamamı, orman sahasıdır. Proje alanı tamamen meşe ağaçları ve yer yer de ardıç ağaçları ile kaplıdır. Kurumunuz tarafından hazırlanan ÇED İnceleme ve Değerlendirme Formunda “bahsi geçen faaliyet itirazlar nedeni ile her ne kadar sosyal problemler yaratacaksa da” geçici izinler verilmiştir. Geçici ön izinler sonrası proje sahibi tarafından önümüzdeki süreçte “Kesin İzin” talebi ile kurumunuza başvuru yapılacaktır.

Erzincan İdare Mahkemesi tarafından mahallinde yapılan keşif neticesinde hazırlanan Bilirkişi raporu uyarınca; alanda 54.900 ağacın kesileceği, proje alanının Munzur-Pülümür su havzası içinde bulunduğu ve yaratacağı ağır çevresel tahribat nedeniyle mevcut alanda yapımının uygun olmadığı yönünde görüş belirtilmiştir. Bilirkişi raporu uyarınca, proje alanındaki meşe ağaçlarıyla birlikte bir habitat oluşturmuş ardıç ağaçlarının, ülkemizde lokal yayılım gösterdiği ve korunması gerektiği, proje alanındaki ormanın genç fertlerden oluştuğu, proje alanının orman kapalılığı yönünden yoğun olduğu, canlı barındıran ve ekosistemin yapıcı rolüne sahip olan ormanların katı atık projeleri için en son kullanılması gereken alanlar olduğu, proje için mera ve hazine arazilerinin öncelikli olarak tercih edilmesi gerektiği, mera ya da hazine arazisi bulunmadığı takdirde orman yoğunluğunun az ve idare süresine gelmiş orman alanlarının projeler için seçilmesi gerektiği belirtmiştir. Raporda ayrıca proje alanında bölgeye özgü 9 endemik bitki türü tespit edilmiştir. Proje alanındaki ormanda nesli tükenmekte olan vaşak habitatı bulunmaktadır. Ayrıca bozayı, yaban keçisi ve kurt faunası bulunmaktadır.

Bölgenin çevresinde çok sayıda su kaynağı vardır. Proje alanı ayrıca çok eski bir yerleşim olup hemen yanı başında köy ve mezralar bulunmaktadır. Proje alanının çok yakınında 1.Grup Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı ve Koruma Alanı olan inanç alanı ve mezarlık bulunmaktadır. Orman Bakanlığı verilerine göre Tunceli'nin ℅ 32’si orman olup ℅ 68’i ormansızdır. 245 bin hektar ormanlık alana karşılık 550 bin hektar ormansız alan bulunmaktadır. Ayrıca Munzur Üniversitesi tarafından hazırlanan raporlarda da, projenin yaratacağı tahribat nedeniyle mevcut alanda yapımı uygun görülmemiştir.

Orman Kanununun 17/3 Ve 18 İnci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliğinin 24. Maddesine göre “MADDE 24 – (1) İzin raporunu hazırlayan heyetçe, talebin ormanlık alanda yapılmasında kamu yararı ve zaruret olup olmadığı hususu; faaliyetin orman sınırları dışında gerçekleştirilmesi imkânının bulunup bulunmadığı irdelenerek tespit edilir.” Hükmü bulunmaktadır. Anayasa da yer alan “sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı” kapsamında yöre halkı adına bu projeye itiraz ediyoruz. Projenin orman ekosistemi dışındaki alanlarda uygulanabilirliği bulunmaktadır. Proje, Oman Kanununda mevcut olan kamu yararı ve zaruret hali ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Mevcut projeye kesin izin verilmesi halinde, sosyo-ekonomik, kültürel ve ekolojik tahribat gerçekleşecek ve orman ağaçlarının kesilmesi halinde telafisi güç zararlar ortaya çıkacaktır.

Yukarıda belirttiğimiz ve daha pek çok sıralanabilecek nedenlerden dolayı orman sahasında yapımı düşülen katı atık projesi için, KESİN İZİN VERİLMEMESİNİ, yerel işletme müdürlüğü olarak talebimiz doğrultusunda görüş belirtilmesi, başta Anayasa olmak üzere Orman Kanunu, Orman Kanununun 17/3 Ve 18 İnci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliğinin 24. Maddesi ve diğer ilgili mevzuat uyarınca gereğinin yapılmasını arz ve talep ediyoruz.

DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜNE

Tunceli Merkez Sütlüce köyü Kemer mezrasında yapımı düşünülen katı atık projesi için düşünülen alanda bölgeye özgü endemik türler tespit edilmiştir. Bu endemik türler, Erzincan İdare Mahkemesince resen görevlendirilen içinde biri ekoloji uzmanı olan iki profesörün de bulunduğu uzman bilirkişi heyeti tarafından tespit edilmiş ve raporlaştırılmıştır. Bu endemik bitki türlerinin isimleri şu şekildedir:

1-Tripleurospermum monticolum Bornm,

2-Alyssum filiforme Nyâr,

3-İsatis Candolleana Bois,

4-Tchihatchewia isatedia Bois,

5-Lonicera orientalis Lam,

6-Ebenus hausknechtii Bornm. ex Hub.Mor

7-Hypecoum pseudograndiflorum Petrovic,

8-Arceuthobium oxycedri (DC) M.Bieb,

9-Verbascum krauseanum.

Yukarıda isimleri sayılı bitkiler bölgeye özgü ve endemik olma özelliğine sahiptir.

Ayrıca fauna olarak da vaşak, boz ayı, yaban keçisi ve kurt popülasyonu bulunmaktadır

Bu canlıların habitatı pek çok defa yerel basın ve sosyal medyada görüntü, haber olarak yer almıştır.

Kurumunuz, biyolojik çeşitlilik ve tabiatın korunmasını sağlamak maksadıyla gerekli iş ve işlemleri yapmak veya yaptırmakla, koruma altına alınması gerekli alanlarda etüt envanter çalışması yapmakla yükümlüdür.

Endemik taksonlar insanlığın dünya mirasıdır. Birçok varlık değerleri yanında potansiyel kültür değeri ve genetik kaynak değeri taşımaktadırlar. Bulundukları coğrafyada, kendi habitatlarında ulusal politika ve çıkarların ötesinde, uluslararası sözleşmeler gereği korunmak zorundadırlar.

2007 yılında uygulamaya konulan “Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı” çerçevesine göre bu taksonların bir plan çerçevesinde tespiti, planlaması, izlenmesi ve korunması çalışmaları başlatılmıştır.

BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Bern Sözleşmesi gibi pek çok sözleşmeye ülkemiz taraf olup bu sözleşmeler kanun hükmündedir.

İlgili kanun ve sözleşmelerin gereği yukarıda bahsedilen türler ile ilgili olarak tür koruma planları hazırlanmasını ve bölgenin flora yapısının korunmasını, Bölgedeki yaban hayatının tespiti ve korunması için fotokapan çalışması ve saha incelemesi gibi çalışmalar yapılmasını, Bölgenin Munzur Milli Parkına çok yakın olması, Munzur ve Pülümür Su Havzası içinde olması, ardıç ve meşelerden oluşan orman varlığı ve endemik flora-fauna özelliklerini barındırması, yapılması planlanan çöp projesiyle 183 dönümlük bir habitat kaybı yaşanacağı, Munzur-Pülümür ekoloji koridorunun parçalanmasına neden olacağı gerekçesiyle bölgede çöp projesinin uygulanmaması gerektiğinin raporlaştırılmasını ve ilgili kurumlara ulaştırılmasını istiyorum.

 

Dersim EkspresDersim Ekspres

YORUMLAR