“Merhaba, Ben Tartus’ta yaşıyorum. Alevi’yim. Şu an Suriye’de can ve mal güvenliğimiz yok. Günlerdir elektriklerimiz ve sularımız kesik. Bizlere yardım edin. Türkiye’ye sığınma hakkımız var mı?”
Bu yardım mesajı muhtemelen, Dersimli Yazarlar Birliği ve Dersim Baromuzun “Suriye’de Alevi Soykırımı Tehdidine dikkat çeken” açıklamamızın bir şekilde Arapça Sosyal Medya Hesaplarında paylaşımının sonucu olarak bana ulaştı.
Ben, Tartus’tan gelen bu imdat çığlığına karşı Dersim Emek ve Demokrasi Platformunun basın açıklaması duyurusunu yolladım ve Desimdahil Türkiye’nin pek çok şehrinde Suriye’deki olası “Alevi Soykırımına” karşı protestoların olduğunu, yardım isteyen şahsa ifade ettim.
Yardım ve Sığınma talep eden Tartuslu “Teşekkür etti”.
Acı ama gerçek bugün Suriye’den Türkiye’ye imkan olsa göç etmek isteyen, sığınma hakkını kullanmak isteyen sayısı milyonu aşan Alevi ve Hristiyan insan var.
Ancak Türkiye, Suriye’den Alevi ve Hristiyan sığınmacılığına karşı “Devlet” olarak ne yazık ki kayıtsız durumda. Bu devlet politikasının değişmesi gerekiyor. Bunun için de Türkiye ve Avrupa’da Türkiyeli Aydın ve Sanatçıların, Hukuk Kurumlarının, Alevi Kurumlarının bir “Diplomasi Mücadelesi” vermesi gerekiyor.
Tartus’dan Dersim’e uzanan “İmdat” çığlığı, Dersim’de yankılandı. Bana da Tartus’dan yardım isteyen şahsa karşı sadece şunu yazmak kaldı ; “ Umudunuzu yitirmeyin.” 05.01.2024
Av. Cihan Söylemez
Tunceli/Dersim Barosu