Dersim Son Dakika Haber - Dersim Ekspres Gazetesi
HV
20 NİSAN Cumartesi 08:29

YSP adayı Kordu: “Alevi bir kadınım, bu toprakların çocuğuyum”

Yeşil Sol Parti milletvekili adayı Ayten Kordu ile Dersim’in sorunları, seçim çalışmaları, seçilmesi halinde gerçekleştirmeyi planladıkları ve birçok konuya ilişkin bir röportaj gerçekleştirdik.

SİYASET
Giriş Tarihi : 05-05-2023 09:34   Güncelleme : 05-05-2023 11:35
YSP adayı Kordu: “Alevi bir kadınım, bu toprakların çocuğuyum”

İşte, Kordu’nun sorularımıza verdiği cevaplar:

Dersim Ekspres: HDP içinde siyaset yaptığınızı bizler biliyoruz. Ancak adaylığınız açıklandığında bazı yurttaşlar sizi yeterince tanımadıklarını ifade ettiler. Öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz? Nerelisiniz? Dersim ile bağınız nedir?

Ayten Kordu: Ben, Dersim’in yabancısı değilim. 2015 yılında buraya tamamen yerleşme kararı aldım. Daha önceden de Dersim’le bağım vardı. Dersim’in sorunlarını da biliyorum. Bunları takip eden birisiydim. 2015 yılında buraya yerleşme kararımı, bu topraklarda kendi inancıma, kültürüme, kendi halkıma, topraklarıma hizmet anlayışıyla aldım. Yoksa 2015 ile birlikte Dersim’i tanımadım…

Adaylık konusuna gelince. Dersim’de kendiliğinden bir adaylık olmadı. Yerelden bazı öneriler yapıldı ve bu öneriler doğrultusunda Dersim’de ittifakın, Yeşil Sol Parti’nin adayı oldum. Dolayısıyla yerelde kısmen de tanınan biriydim. Bence nereli olduğumdan ziyade daha çok neler yaptığım ve bundan sonra neler yapacağım önemli diye düşünüyorum. Ama yine de sorunuza cevap olarak söyleyecek olursam “Ben Kürt, Raa Haq inancına mensup Alevi bir kadınım. Dilim, Kırmancki yani Zazaca’dır. Ailemin bir yanı Dersim'in inanç, ocak ve kültürel değerleri içerisinde yer alan Kureşan, diğer tarafı da Lolan aşiretine dayanmaktadır. Hasılı kelam bu toprakların çocuğuyum” diyebilirim.

Dersim Ekspres: 14 Mayıs’ta tarihi bir seçime doğru gidiyoruz. Sizler de Yeşil Sol olarak seçime giriyorsunuz. Seçim çalışmaları nasıl gidiyor? Şu ana kadar neler yaptınız? Bundan sonrası için neler yapmayı planlıyorsunuz?

Ayten Kordu: Tanıtımımız yapıldıktan sonra çok hızlı bir şekilde çalışmalara başladık ve yine çok hızlı bir şekilde ilerliyoruz. Seçim bürolarımızın açılışını yaptık. Esnaf ziyaretleri gerçekleştirdik. Kentimizdeki kurumlarımızı ziyaret ettik ve şu anda köylerde çalışma yürütmeye başladık. Çok coşkulu, kucaklayıcı, güzel ve moral verici bir yaklaşımla yol aldığımızı söyleyebilirim. Biliyorsunuz Dersim’de ben Emek ve Özgürlük ittifakı olarak Yeşil Sol’un ortak adayıyım. Onlarla birlikte çalışma yürütüyoruz. Hep birlikte değiştireceğiz, hep birlikte başaracağız diye yola çıktık. Çalışmalarımızı da bu eksende devam ettiriyoruz. Seçimin son gününe kadar tüm ilçelerimizi köylerine kadar ziyaret edeceğiz. Bu konuda çalışmalarımızı, planlamalarımızı haftalık olarak yapıyoruz. Seçim gününe kadar sandık sayımından tutalım sandık güvenliğini almaya; o gece sabaha kadar seçim sürecinin sağlıklı geçmesi açısından komisyonlarımız, komitelerimiz kuruluyor. Seçim gününün sabahından, sandıkların sayımı gerçekleştirilip seçim kuruluna ulaşıncaya kadarki tüm önlemlerimizi aldık. İnsanlarımızın, köylerimizden kendi bulundukları sandık yerlerine taşınmasına kadar çalışmalarımız devam ediyor. Biz sandık görevlisi verebiliyoruz. Buna ilişkin tüm sandık görevlilerimizi belirledik. Ona ilişkin eğitim çalışmalarımız var. Hem müşahit hem de sandık görevlilerimiz sandığın başında olacak. Biz de buna ilişkin tedbirlerimizi alacağız. Yani bir bütün köy ziyaretleri, çalışmalarımız, mitinglerimiz olacak. Onları düzenleyeceğiz. Sandık güvenliği, seçmenin taşınması anlamında birçok hazırlığımız var ve devam ediyor.

Dersim Ekspres: Sahada insanların Yeşil Sol’a bakış açısı nasıl ve Dersim özelini soracak olursak, seçimlerden nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

Ayten Kordu: Biz tüm ziyaretlerimizde ve çalışmalarımızda gerçekten çok kapsayıcı, kucaklayıcı, coşkulu bir karşılamayla karşı karşıya kalıyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakı olarak çalışma yürütüyoruz. Bileşenlerimiz bu çalışmayı yürütürken Dersim bir kadın temsiliyeti istiyordu. Biz kadın temsiliyeti açısından da çalışmalarımıza önem veren bir partiyiz. Böyle bir gelenekten geliyoruz. Köklü bir kadın mücadelemiz var. Kürt kadın hareketinin yarattığı birikimle Türkiye’de feminist, sosyalist tüm kadınlarla beraber ortaklaştığımız, beraber yol aldığımız ve kadın mücadelesini birlikte emek vererek büyüttüğümüz bir gelenek var. Yeşil Sol Parti aslında bunların bir toplamı. O anlamda biz Yeşil Sol Parti’yi aynı zamanda bir kadın partisi diye de ifade ediyoruz. Partimiz özgürlük, emek yanlısı bir parti. HDP’nin de aslında devamı. Bu biraz halkımız tarafından politikalarımızda bir güven yaratmış. Bir emek de var. Bu güven de Yeşil Sol Parti’nin kadın temsiliyetine önem vermesine duyulan memnuniyet, ikinci olarak bileşenlerle ortak hareket etmemiz, ortak çalışma yürütmemiz, üçüncüsü de Dersim genelinde tarihsel bir sorumluluk olarak gördüğümüz ve politik bir yaklaşım olarak ele aldığımız tek adam rejiminin, kadın, emek düşmanı bu rejimin artık son bulması ve ülkemizin biraz daha demokratikleşmesi konusunda tarihsel bir sorumluluk göstermemizden kaynaklı. O adımı da gerçekleştirdik. Politik bir yaklaşım olarak ele aldık. O nedenle cumhurbaşkanı adayı çıkarmadık. Buna ilişkin yaklaşımımız oldukça güven verici, yerinde bir politika olarak görüldü. Halkımız tarafından bize ifade edildi. O nedenle partimize bir güven de var. Biz de bunu Yeşil Sol Parti’ye hem güvenen hem de çözüm gücü olarak gören bir yaklaşım olarak görüyoruz.

Dersim Ekspres: Elbette içinde yer aldığınız siyasi yapı nedeniyle ülkenin genel sorunlarına ilişkin politikalar konusunda da söyleyecek sözünüz olacaktır. Ancak bunun yanında Dersim’in yıllardan beri süregelen işsizlik, göç, çevre gibi ciddi sorunları mevcut. Seçilmeniz halinde bu sorunların çözümü noktasında nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Ayten Kordu: Dersim’de hem cumhurbaşkanlığı konusunda hem de Yeşil Sol Parti’nin parlamenter milletvekilliği sonuçlarında en üst düzeyde bir sonuç bekliyoruz. Hemen hemen gittiğimiz her yerde her kesimden insanlar şunu net söylüyorlar: “Tek adam rejiminin yıkılması için cumhurbaşkanlığında bir oy Sayın Kılıçdaroğlu’na, demokrasi ve özgürlük isteyenlerin sözünün de parlamentoda olması için bir oy da Emek ve Özgürlük İttifakı’nın adayı olarak Yeşil Sol Parti’nin adayına.”

Dersim’in sorunlarına değinecek olursam, pek çok sorun var. Fakat bu sorunlar hem genel anlamda yaşanan sorunlar hem de özgülde yaşadığımız sorunlar. Özgülde yaşadığımız sorunlardan en ciddisi aslında Dersim’in ve Dersimlilerin yaşam güvenliği meselesi. Yani insanlar artık göçten, işsizlikten ve çevre sorunlarından inancına, kimliğine yönelik baskılardan dolayı bir yaşam güvenliği sıkıntısı yaşıyor. Aslında göç ve işsizlik de bu özel savaş politikaları dediğimiz politikalarla bağlantılı. Kuşkusuz sadece bu politikaların sonuçlarına değil, buna ilişkin çözüm üretilmesi konusunda daha güçlü mücadele yürütülmesi konusunda da daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Ziyaretlerimizde pek çok insanın söylediği şey şu: “Çocuklarımızı okutuyoruz, meslek sahibi yapıyoruz ama mesleğini icra edebileceği alan yok burada, iş bulamıyorlar ve o nedenle gitmek zorunda kalıyorlar.” İşsizliğin pek çok sebebi var. Tarım geliştirilemiyor. Tarıma ilişkin ciddi yatırımlar söz konusu değil. Tarımda emeğin karşılığını alamıyorlar. Bu konuda destekler çok zayıf. Yine hayvancılık konusunda destekleyici politikalar zayıf. Şimdiye kadar pek çok bölge yasaklı bölgeydi. İnsanlar köylerinden merkezlere göç etmek zorunda kaldılar. Hayvancılık da bu anlamda güçlendirilmedi. Bu sorunların bir parçası olarak ilerliyor. O yüzden buna ilişkin Yeşil Sol Parti ve ittifak olarak da çok kapsamlı çözüm önerilerimiz var. Bunları seçim programımızla deklere ettik. Tabii biz yaklaşım olarak şunu esas alıyoruz: Elbette ki her kentin kendine ait bazı öncelikleri var. Bu önceliklere göre yaklaşmamız gerekiyor. Bu öncelikleri ele alırken de halkımızla birlikte Dersim’deki STK’lar, ilgili muhatap kurumlar, bileşenlerimizle beraber çözüm politikaları oluşturacağız. Yani bir programı alıp şablon olarak uygulamak yerine daha çok ortaklaşarak, halkımızla, kurumlarımızla birlikte nasıl bir yol izleyebiliriz, sorunun çözümünü nasıl gerçekleştirebiliriz biraz bunları tartışarak, ortaklaştırarak ilerleyeceğiz. Ben seçildiğimde bütün halkın vekili olacağım. Dolayısıyla halkımızın sorunları ortak ve çözümünü de ortak gerçekleştireceğiz. Yaklaşımımız böyle olacak. Ben bu kentin, herkesin vekili olacağım ve kendimi yine herkesin ve her kesimin sorunlarını çözmekle sorumlu hissedeceğim. Bizim sorunları ele alış ve çözme biçimimizi de bu mantalite ile gerçekleştireceğiz. Birlikte başaracağız.

Dersim Ekspres: Malum, Dersim’in 2 olan vekil sayısı 1’e düşürüldü. Bu konuda yurttaşlardan ciddi tepkiler var. Yerel yönetimlerin, siyasilerin, STK’ların bu konuda ciddi payı olduğunu düşünüyorlar. Siz, seçilmeniz halinde Dersim’in yeniden 2 vekille temsiliyeti noktasında nasıl bir çalışma içinde olacaksınız?

Ayten Kordu: Milletvekili sayımızın düşürülmesi özel politikalarla ilgili bir şey. Kentimizde gerçekten her yönüyle bir insansızlaştırma politikası var. Bu aslında biraz da insansızlaştırma politikasının sonucu. Vekil sayımızın bire düşürülmesi özel politikalarla ilgili bir şey. Yaşanan göç, işsizlik, siyasal baskılar, insanların inançlarını özgürce yaşayamamaları ve üzerlerinde hissettikleri baskıların hepsi aslında göçün sebeplerinden. Dolayısıyla elbette bizim kentimizdeki STK’lardan tutun siyasi partilere kadar hepimizin sorumluluğu var. Bizim çok daha fazla mücadele edip çok daha fazla çözüm yollarını geliştirmemiz gerekiyor. Vekil sayımızın bire düşürülmesi göçle, pek çok politikayla bağlantılı. Bundan sonra ne yapacağız diye sorarsanız şayet, o da kentimizin hızla daha yaşanılır, güvenlikli, güvenilir politikalarla insanlarımızın topraklarına gelip yaşamlarını sürdürmesi konusunda teşvik edici çözümler üretmemiz gerekiyor.

Bunun için de işsizlikten tutalım çevre sorunlarına kadar insanların düşüncelerini ifade edebileceği daha özgür ortamlar yaratmak mücadelesini yürütmemiz gerekiyor. Onun için buna ilişkin girişimlerimiz olacak. Bunu yine kentimizle beraber gerçekleştireceğiz. Topraklarımızda yaşamalıyız, topraklarımızı terk etmemeliyiz. Hep beraber sorunlarımıza ilişkin çözüm üretmeliyiz. Bunun için de çok daha fazla mücadele etmek çok daha fazla çözüm önerisi geliştirmek durumundayız. Parlamentoda da bunu en güçlü şekilde dile getireceğiz. Uygulanan politikaların sonuçlarının kentimizi nasıl göçe, insansızlaştırmaya evirdiğini parlamentoda dile getireceğiz, ifade edeceğiz. İnsanlarımızın kentimize gelip kendi topraklarında yaşayabileceği, hayatını sürdürebileceği bir ortam yaratma mücadelemiz olacak. Bu çok önemli bir şey. Bütün bunlar da aslında daha önceki sorularda sorduğunuz kentin sorunlarına çözüm gücü olabilmemizle bağlantılı. Onun için ivedi bir şekilde, bu ilin insansızlaştırılması politikalarına karşı, kentimizdeki göç ve işsizlik problemlerinin daha ciddi bir şekilde ele alıp, buna ilişkin çözüm önerilerimizi hızlıca hayata geçirmeliyiz. Bunun için de yine bu çözüm önerileri konusunda parlamentoda soru önergeleri vererek “Dersim’e ekonomik yatırımların neden yapılmadığı, teşvik politikalarının neden bu kadar zayıf olduğu” sorularını sorarak buna ilişkin en güçlü temsiliyetimizi parlamentoda gerçekleştirip sorunlarımızı dile getireceğiz ve çözüm önerilerimizi de tüm Dersim halkımızla birlikte hayata geçireceğiz. Bu konuda çok önemli bir diaspora var. Sürgünde olan, göç etmek zorunda kalan bir Dersim halkımız var Avrupa’da. Onlarla da ciddi bağlantılar kurup kentimize nasıl yatırımlar yapılabilir, neler teşvik edilebilir, nasıl kooperatifler kurabiliriz hem tüketim hem de üretim konusunda kentimizi daha üretici bir kent haline nasıl getirebiliriz sorularına yönelik cevap politikalarını üreteceğiz. Bunlar hayata geçince haliyle geriye dönüşler ve nüfus artışı da gerçekleşecektir diye düşünüyorum.

Dersim Ekspres: Siyasette kadın temsiliyetinin Yeşil Sol Parti için çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu anlamda hem Dersim’de birden çok kadının seçimlerde aday olması hem de kadın temsiliyetine ilişkin neler söylemek istersiniz?

Ayten Kordu: Kadın temsiliyeti bizim çok önemli bulduğumuz bir yaklaşım. Biz Yeşil Sol Parti kadın partisi derken eşit temsiliyetten, pozitif ayrımcılıktan, kotaya kadar politikalarımızı gerçekleştiren bir kadın hareketi deneyimimizden de bahsediyoruz. Dolayısıyla Yeşil Sol Parti’de en üst düzeyde kadın aday gösterdik. Partimiz 55 kadınla parlamentoya girmeyi hedefliyor. Biz bunu elbette ki sadece sayısal olarak ele almıyoruz. Yani bir cinsi sayısal olarak ele alarak duruma yaklaşmıyoruz. Kadın bakış açısı derken; toplumdaki o eril, tahakkümcü, egemen zihniyetle mücadele eden ve hem kendimizde bir değişim ve dönüşüm yaratan hem de bu dönüşümü toplumsal yaşama sirayet ettiren bir bakış açımızın olduğundan bahsediyoruz. Onun için biz aynı zamanda kadın bakış açısını toplumsallaştıran, toplumla birlikte dönüştüren bir hareketiz. Bu anlamda kadın temsiliyetine ve kadının siyasette, ekonomide, hayatın her alanında kendisini iradi olarak temsil etmesine, var etmesine önem veren bir partiyiz. Biliyorsunuz bizim eş başkanlık sistemimiz var. Biz her anlamda eş başkanlık sistemini hayata geçiren bir partiyiz. O açıdan Yeşil Sol Parti olarak tüm alanlarda kadın temsiliyetine önem veren bir partiyiz. Kentimizde kadın vekil adayları olması, kadınların bu anlamda siyaset alanında yer alması, iradi olması bizim açımızdan çok önemli bir yaklaşım. Kadın mücadelesi açısından çok önemli bir yaklaşım. Kadın bakış açısıyla toplumun tüm sorunları ele alınırken bu tahakkümcü, egemen, tekçi, eril zihniyetten arındırılarak politikalar gerçekleştiren bir kadın hareketiyiz. Çoğulculuğu, demokrasiyi önemseyen bir yaklaşımımız var. Onun için siyaseti demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bir yaklaşımla ele alıyor ve bu duruşla politikada yer alıyoruz. Ayrıca bütün partiler de kadının temsiliyetine en üst düzeyde yer vermeli, teşvik etmeli. Siyaset ve yaşamın her alanında kadının kendi mücadelesinin sözünü yaratma alanlarını daha fazla açmalıdır. Bunu başta kadınlar gerçekleştiriyor. Kadınlar politikada irade oldukça, yer edindikçe, politikada bakış açısını hayata geçirdikçe o eril zihniyeti aşa aşa ilerliyorlar. O açıdan çok önemli buluyoruz. Bütün kadınlar yaşamın her alanında yer almalıdır, emek vermelidir. Bu yönde de mücadele etmelidir diye düşünüyoruz.

Dersim Ekspres: Yeni Yaşam Gazetesi geçtiğimiz günler de “Seçim Dersim’le Tunceli Arasında” başlıklı bir manşet attı. Bunu biraz açar mısınız? Siz de böyle düşünüyor musunuz?

Ayten Kordu: Dersim kadim bir kent. Biz Dersimliyiz. Konuşurken “Mameki” diyoruz. Bu kentin tarihi var, dokusu var, kültürü var. Bu kentin isimlerini değiştirerek, yer isimlerini değiştirerek kendi anadilinde verdiği isimleri değiştirerek kendi mantalitesine göre, kendi zihniyetine göre isim verirseniz insanlar bunu kabul etmez. İnsanlar Mameki diyor. Eski ismi budur çünkü. Ana ismi budur. Dolayısıyla Dersim isminin iade edilmesi, aslında pek çok derneğimiz ve sivil toplum örgütümüzün temel taleplerinden biridir. Sıkça duyduğumuz bir şeydir. Buna ilişkin resmi, hukukî pek çok girişim yapıldı, mücadele yürütüldü. Bundan sonra da yürütülmeye devam edecek. Dolayısıyla ben biraz da böyle ele alıyorum. Yani tabii ki bugün insanlarımız köylerinin ismi değiştirildiği halde eski ismiyle kendi öz, kendisinin tanıdığı isimle köyünün adını söylüyor. Dolayısıyla ben bu isim değiştirmeyi ısrarla yaratılan, tahakkümcü zihniyetin vermiş olduğu isimlerin de aslında insanların tarihi belleğini silme olarak ele alıyorum. Bu tarihi belleği silmedir. İnsanı doğal toplumundan koparmadır. Bu yaklaşımı kabul etmiyoruz. Bizim için Dersim’dir, Mameki’dir. Yaşlılarımız da hala böyle söylüyor. Biz bu ismin iade edilmesini istiyoruz. Mücadelemiz içinde genel taleplerimizden biridir aynı zamanda. Dersim ismi iade edilmelidir. Halkımızın da genel bir talebi var bu konuda. Buna ilişkin mücadelemize devam edeceğiz. Belleği silme, belleksizleştirme politikalarına son verilmesi gerekiyor.

Dersim Ekspres: Seçim sadece milletvekilliği seçimi değil. Partiniz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destekleme kararı aldı. Siz çalışmalarınızda bir “Bir Oy Yeşil Sol’a Bir Oy Kılıçdaoğlu’na” ifadesi ve sloganını kullanıyor musunuz?

Ayten Kordu: Bizim cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki yaklaşımımız tamamen politik bir yaklaşım. Tarihsel bir sorumluluk yaklaşımı gösterildi. Çünkü biz tek adam rejiminin yıkılmasını istiyoruz. Bu konuda hemfikiriz. Bunun için de tarihsel sorumluluğumuz gereği aday çıkarmadık. Biz aslında bu sloganı kullanmadık. Bu sloganı halk kullandı. Yani biz ilk çalışmalara çıktığımızda, köyleri gezdiğimizde insanlara ziyarette bulunup Yeşil Sol Parti olarak destek istediğimizde, “Tek adam rejimini yıkacağız, bunu hep birlikte başaracağız” dediğimizde hep şöyle cevap aldık: “Evet, bu konudaki olgun politikalarınızın farkındayız. Güven verici bir politika, güven verici bir yaklaşım. Bu konuda çok memnunuz. Bu yaklaşımdan dolayı biz cumhurbaşkanlığı konusunda ve tek adam rejimine artık son vermek için bir oyumuzu Sayın Kılıçdaroğlu’na vereceğiz. Parlamentoda da HDP’nin devamı olan Yeşil Sol Parti’ye, yani ittifak adayına olan size vereceğiz.” Bu sloganı halk kendisi oluşturdu. Şimdi köylere gittiğimizde insanlar artık kendiliğinden bu sloganı söylüyorlar. Partimiz resmi olarak açıkladığından beri de çalışmalarda bazı arkadaşlarımız, bileşenlerle yürüttüğümüz çalışmalarda insanlar kendileri söylüyor. Biz de “Evet, bir oy Kılıçdaroğlu’na bir oy Yeşil Sol Parti’ye” diyoruz.

Dersim Ekspres: Kılıçdaroğlu Dersim’li olduğu için bazı kesimler “kendi ilinden vekil çıkarmaması olmaz, o nedenle oyunuzu CHP’ye verin” diyerek propaganda yürütüyor. Buna dair fikriniz nedir?

Ayten Kordu: Elbette ki bir cumhurbaşkanı adayının Dersimli olması çok değerlidir. Bizim için önemlidir, Dersim halkı için de önemlidir. Dersimli olan ve Alevi olduğunu da söyleyen ki bu çok güven verici bir yaklaşımdır cumhurbaşkanlığı adaylığı açısından. Bizce önemli ve değerlidir. Önemli açıklamalardır aynı zamanda. Onun için Dersim’den birinin cumhurbaşkanı olması halkımız açısından kıymet verilen bir yaklaşım. Değerli bir yaklaşımdır. Biz biliyorsunuz ki Emek ve Özgürlük İttifakı olarak üçüncü yol dedik. Yani ne Millet İttifakı ne de Cumhur İttifakı dedik. Biz Emek ve Özgürlük ittifakıyız. Emek ve Özgürlük ittifakı olarak da parlamentoda yer almamız bizim açımızdan çok önemlidir. Eğer çok sesliliğe, çoğulculuğa, demokrasiye, özgürlüklere önem veriliyorsa, böyle bir yaklaşım varsa ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun sıkça vurguladığı bir yaklaşımdır. Değerli bir yaklaşımdır aynı zamanda. Fakat özgürlüğü, demokrasiyi, emeği, çok sesliliği, inançlara ve kimliklere saygıyı savunan bir parti olarak Yeşil Sol Parti’nin parlamentoda güçlü bir şekilde yer alması da bir o kadar önemli. Bu sesin parlamentoda olması demokrasi açısından tarihi bir değer sahiptir. Onun için biz yeniden inşa süreci dedik. Cumhuriyeti biz de önemsiyoruz ama bu cumhuriyetin demokratikleşmesi gerekiyor dedik. Ve üçüncü yol mutlaka var. Biz iki yola mahkûm değiliz ve dolasıyla üçüncü yol dedik. Yeniden inşa süreci dedik. Bu açıdan bence Yeşil Sol Parti olarak bizim parlamentoda en güçlü şekilde temsiliyetimiz bu çok sesliliğin, çok kültürlülüğün, emeğin ve özgürlüklerin sesinin orada olması demektir. Dersim halkı politik bir halktır. Dersim halkı süreci çok iyi takip eden bir halktır. Bu anlamda tarihsel olarak da önemli bir geleneğe sahip bir topraktır. Bunun için parlamentoda Yeşil Sol Parti olarak yeniden inşa sürecinde varız diyoruz. Biz yeniden inşa sürecinde tüm kimliklerin, inançların, düşünce özgürlüğünün olduğu ve kendisi de hali hazırda zaten parlamentoda bu mücadeleyi yürüten bir politikaya sahibiz. İttifak olarak bu yola çıktık. Onun için demokrasi ve özgürlük ittifakı olarak Yeşil Sol Parti’nin en yüksek temsiliyetle parlamentoda yer alması bence çok önemlidir, değerlidir. Böyle bakmak gerekiyor.

Politik olarak da böyle yaklaşıyoruz. Çalışmalarımızı da böyle yürütüyoruz. Biz halka gittiğimizde ne ve niçin oy vereceğinden ziyade daha çok kendi politikalarımızı anlatıyoruz. Politik çözümleri nasıl yapacağımızı anlatıyoruz. Parlamentoda yer almamızın ne kadar önemli olduğunu anlatıyoruz. Halkımız da takdirini ona göre verecek. Dolayısıyla kendi programımızı anlatıyoruz, kendi programımız üzerinden çalışma yürütüyoruz. Bence her siyasi parti çalışmasını yürütürken biraz da aslında Dersim’in, halkın sorunlarına hangi çözümü önerecek, hangi programı önüne koydu onu anlatarak ilerlemeli.

Dersim Ekspres: Kazanırsanız Dersim’i parlamentoda ilk defa bir kadın temsil edecek. Bunun da önemli olduğunu düşünerek sizin de fikirlerinizi alabilir miyiz?

Ayten Kordu: Parlamentoda Dersim’i temsil etmek benim için gerçekten onur ve gurur verici bir şey. Bir kadın olarak da Yeşil Sol Parti için şehrimiz bir kadın şehri diyoruz. Yeşil Sol Parti için de aynı zamanda bir kadın partisi diyoruz. Onun için en iyi temsiliyeti gerçekleştireceğime inanıyorum. Bir kadın olarak bundan onur ve gurur duyuyorum.

Dersim Ekspres: Hep biz sorduk siz de cevapladınız. Şimdi son sözü size bırakırsak ne ifade etmek istersiniz?

Ayten Kordu: Son söz olarak Dersimlilere şunu söylüyorum: Halkımızla birlikte elimizden geleni yapacağız, mücadelemize devam edeceğiz. Ben bir kadın olarak halkımızla birlikte Dersim’deki tüm kurumlarımızla birlikte sorunlarımıza ortak çözüm bulma konusunda partimiz de ittifakımız da elinden geleni yapacak. Bunun gayretini göstereceğiz. Dersim halkı bu temsiliyeti bize verirse en layıkıyla temsil etmeye çalışacağımı biliyorum. Bunun gayreti ve çabası içinde olacağım. Bütün Dersim halkının sandığa gitmesini, oy kullanmasını, sandıklara sahip çıkmasını iletmek istiyorum. Bu çok önemlidir. Bizim için seçim yürüttüğümüz çalışma kadar sandıklara sahip çıkmak, o gün sayım sonuna kadar sandık başında olmak, sonuçlarını kaşeli, mühürlü şekilde ve onu ilgili yere teslim etmek hepimizin sorumluluğundadır. Bu konuda tüm halkımız sandık başına gitmeli. Gidemeyen yaşlılarımız var onlara mutlaka yardımcı olmalıyız. Bu konuda biz zaten çalışma yürütüyoruz. Eğer eksikler varsa, teknik sıkıntılar varsa… araç gibi mesela, çünkü bazı köylülerimiz araç yok diyor. Bağlı oldukları ilçeye Yeşil Sol Parti’ye haber versinler. Bu konuda oluşturduğumuz komitelerimiz, komisyonlarımız var. Gerekli desteği ve yardımı mutlaka sağlayacaklar. Hep beraber sandığa gidelim. Hep beraber değiştireceğiz, hep birlikte başaracağız. Ve biz 15 Mayıs sabahında derin bir nefes alacağız. Önümüzde daha umut verici zamanlar olacak. Coşkuyla kucaklaşacağız ve “evet, birlikteyiz, başardık” diyeceğiz. Kadın olarak bunun öncüsü olacağız. Tüm halkımızla birlikte başaracağız. DİSA EN onun için REYNA MA dedik. Buradaydık, buradayız yarın da burada olacağız. Hep birlikte başaracağız. Sevgiyle, saygıyla tüm halkımı selamlıyorum. Sizlere de teşekkür ediyorum.

Dersim Ekspres: Biz de teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Dersim EkspresDersim Ekspres

YORUMLAR