Alevi kurumlara,
İş insanlarına,
ve
Hayırseverlere
Çağrımdır!
Alevi Kızılbaş inancının yolunda yürüyenler; yaptıklarını- yapacaklarını gösteri amaçlı yapmazlar. Birilerine hoş görünmek ya da yaranmak amacıyla asla Kızılbaş dervişleri, Pir ve Rayberleri bir şeyler yapmamışlardır. Onların talipleri de öyle idiler. Gösteriş; bir toplumun başına ancak belalar getirir; yozlaştırır.
“Desinler” kelimesi bize yabancıdır.
Biraz daha somutlaştırmak istiyorum. Örneğin ihtiyacı olan bir öğrenci…
Birçok dernek, hayırseverler, iş insanları, “Biz burs veriyoruz…” diyorlar. Bu doğru ama kime burs verildiği çok önemlidir. Kıymetlidir. Kırsal kesimde yaşayan, köyde, mezrada veya cezaevinde yatan insanların çocuklarına verilse daha iyi olmaz mı?
Lakin verilen burslar genellikle maddi durumu iyi olan öğrencilere verilmektedir. Bu tesadüfü müdür?
Bazen Görüyoruz ki birçok öğrenci birçok yerden burs alıyor.
Bundan ötürü de gerçekten ihtiyacı olan yoksul öğrencilerin mağdur kaldıklarını rahatlıkla görebiliyoruz.
İş adamlarımız keza kurumlarımız verdikleri bursların, burs alan öğrenciler açısından dikkatli davranmalıdır.
İhtiyacı olanlara özen göstermek gerekir.
Ayrıca da okunan ve belli eğitim sonucunda -doktor-öğretmen-mühendis- vs. diplomaları olup görev edindikten sonra da bu öğrencilerin görev ve sorumlukları olmalıdır.
On binlerce öğrencinin her yıl burslar sayesinde mezun olduklarını biliyoruz. Ama her ne hikmetse mezun olan ve göreve başlayanlar, bir daha dönüp ardına bakmıyorlar. Burada bir sorun var?
Oysa onlar da yani burs yoluyla eğitim gören gençlerimiz, başka yoksul ve ihtiyacı olan öğrencilerimize yardımcı olmalıdırlar. Burs alan öğrencileri bu çerçevede eğitmek ve sorumluk yüklemek gerekir.
Yaptığımız iyilikler ile övünmek ve reklamını yapmak bize yakışmaz. Ancak o iyiliğin sonucunu almak ve takip etmek görevimiz olmalıdır.
Döngü olursa anlam kazanır dayanışmamız.
Sevgi ve Saygılarımla
Ali Kadir Tanrıverdi