Yakın dönemde İbrahim Polat Hakk’a yürüdü. Sonuçta bir insan, inancımız gereği her cana, “Devri daim olsun…” deriz.

Bilinen ailedir Polat ailesi.

Cem Vakfı’nda kurucular içerisinde yer aldıkları biliniyor. Adnan Polat’ın babasıdır İbrahim Polat.

Türkiye’de ileri gelen bir iş adamı ama Türk burjuva kesimi içerisinde kendisini Alevi olarak lanse eden biri idi. Elbette kendisi Alevidir! Kişi kendisini nasıl görürse öyle olması ve söylemesi doğru olandır.

Alevi kimliğini devlet kurumları içerisinde yükselterek, Alevilerin duygu dünyasını okşadığını düşünüyorum.

Aleviler adına devletin yanında olduğunu hep iddia ederdi ve öyle yürümüştü İbrahim Polat. Bazen Alevilerin bir inşaatında, bir cem evi yapımında maddi destek sunduğuna tanıklık ederdik. Bunlar kötü mü? Niyet önemlidir. Neden devlet ile dirsek temas içerisinde yürütüyor sorusunu sormak gerekir?

Bu devlet, kuruluşundan günümüze kadar Aleviler için ne gibi bir iyilik yaptı? İnancını mı kabul etti? Yoksa yaktığı Canlardan özür mü diledi?

Kimse kusura bakmasın ama maddi gösterişlerle Alevilik olunmaz.

Her şeyden önce zihniyet çok önemlidir.

Gerçekten de İbrahim Polat’ın yaptıklarını yani onun mantığını anlamaya çalışıyorum.

Cem Evi yapma gösterişinin altındaki sebep nedir?

Ötekileştirilmiş Alevilerin duygularını okşayarak devletten de vergi almak mı? diye düşünmüyorum değilim…

Devlet ve Cem evi ilişkisi içerisinde olan İbrahim Polat’ın, son yolculuğu CEM evinde olmadı. Bunun ona nasip olmaması kötü değil, iyidir. Fakat onca şatafatlı, “Alevi” görünümlü İbrahim bey, neden Cami’ye götürüldü?

Zaten yüz yıldır bu Türk, Sünni-İslam zihniyeti, Alevileri yok sayarak, Alevileri de İslamiyet’in bir parçası görerek ya da o hale getirmek için büyük planlar uyguladı.

İbrahim Polat’ın da bu projelerin bir parçası olduğunu düşünüyorum.

Yazımın başlığını; “Zıkkım Olsun!” olarak koydum

Bu başlığı öylesine yazmadım! Bilinmelidir ki; temiz duygularıyla inanan ve bağlı olan Alevi Kızılbaş canlarımızın duygu dünyalarıyla oynuyorlar.

Alevi kurumlarını ve yöneticilerini ayakta tutan, Canlarımızın aidatları, yardımlarıdır. Hal böyle iken, Alevi Hareketi içerisinde yöneticilik yapanlar sosyal medyada tuhaf şeyler yapıyorlar.

Nedir bunlar?

Söyleyeyim; İbrahim Polat hakkında sosyal medyadaki paylaşımlarına beğeni koydukları yetmiyor bir de inancımızın en temiz ve güzel duygularıyla da bir şeyler yazıyorlar.

İşte ben bunları kabul etmiyorum. “Aynılar aynı yere, ayrılar ayrı yere…” derlerdi. Kişi kendisini nasıl görmüş ise biz de onu öyle görmeliyiz. Ama bazı ikiyüzlülerimiz, inancımızı CAMİYE koymak isteyenlere farklı elbise giydiriyorlar… Sizce de tuhaf değil mi?

Alevi-Kızılbaş inancının YOL yürütenleri, PAK ve de TEMİZ olmalıdırlar. Alevi kurumların içerisinde geçimini sağlayan yöneticiler dik durmalıdırlar.

Yedikleri ekmeğe ihanet ederlerse, ben de derim ki; o ekmek size zehir zıkkım olsun…

Saygılarımla…

Ali Kadir Tanrıverdi