Tunceli İli ve Çevresinin Afetselliği
Doç. Dr. Murat DAL, Dr. Ali Duran ÖCAL, İnşaat Mühendisi Daimi GÖKTEPE
Özet
Tarihsel dönemlerden beri, başta depremler olmak üzere, kaya ve çığ düşmeleri, heyelanlar ile subaskınları önemli oranda can ve mal kaybına yol açmıştır. Bu çalışmada, Tunceli ili ve çevresinin afetselliğiyaşanmış̧ afet kayıtlarının incelenerek risk durumları analiz edilerek deprem risk değerlendirmesine, yerhareketi, yapı envanteri ve yöntem bileşenlerinde mevcut olan belirsizliklerin etkisi araştırılmıştır. Doğaolaylarının herhangi bir afete neden olmasını engellemek için yapılması gereken önlem çalışmaları ile zararlarıazaltmak yoluyla afete hazırlık konusundaki çalışmaların geliştirilmesine yönelik afet politikaların geliştirilmesibeklenmektedir. Tunceli ile afet profili hakkında genel bir fikir vermek amacıyla hazırlanmış olan bu araştırmaile konuyla ilgili çalışma yapanların katılımının sağlanarak, tartışılması yoluyla kurumsal ve bireysel düzeydesonuçlara varılması amaçlanmıştır. Türkiye'de Afetlerin Mekânsal ve İstatistiksel Dağılımı Afet BilgileriEnvanterine göre, afete maruz kalan iller ele alındığında Tunceli olay bazında afetten en çok etkilenen illerarasında 5. sırada yer almaktadır (Erzurum, Trabzon, Bingöl, Rize, Tunceli). Tunceli ilinde deprem afeti ileberaber 1958 yılından bu yana rapor edilen heyelan, kaya düşmesi, çığ, yangın ve su baskını olmak üzere birçokdoğal afet meydana gelmiştir. Doğal afet türlerinin yerleşim yerleri sayısına göre dağılımına bakıldığında ilgenelinde en sık rastlanan doğal afetin heyelan olduğu, bunu sırasıyla çığ, kaya düşmesi, yangın ve su baskınıntakip ettiği görülmektedir. Bu araştırmada, uzun yıllardır deprem, sel, heyelan ve terör olaylarıyla karşı karşıyakalan Tunceli ili ve çevresinin afetselliği ortaya konulmuştur. Tunceli ilinde heyelan, çığ, kaya düşmesi, subaskını ve yangın afetleri açısından yaklaşık 200 farklı yerleşim yeri incelenmiş olup, bu inceleme sonucundadoğal afetlerin meydana geldiği 48 farklı yerleşim yeri itibariyle il merkezinin birinci sırada yer aldığı ve Merkezilçeyi sırasıyla Pülümür, Nazımiye, Hozat, Mazgirt, Ovacık, Pertek ve Çemişgezek ilçelerinin izlediğigörülmüştür. Yangın ve su baskını afetlerinin diğer doğal afetlere oranla ilde daha az sayıda meydana geldiğianlaşılmaktadır. Bölgede gözlenen afet riskinin azaltılması için daha çok araştırma ve deneysel uygulamalarınteşvik edilmesinin yanında, yasal düzenlemeler ve yeni kurumlaştırma girişimlerine başlanılmasının gerekliliği açıktır. Bu anlamda yerel yönetimlerin kapsamlı düzenlemeler geliştirerek uygun risk azaltma çalışmalarıylahasarın en aza indirgenmesi hedefine yönelmesi beklenmektedir.
1. Doç.Dr., Munzur Üniversitesi, Tunceli, Türkiye, teknikmurathoca@gmail.com
2- Dr.,NationalUniversity, Bogota, Colombia, adocal@unal.edu.tr
3. İnş. Müh., Munzur Üniversitesi, Tunceli, Türkiye, daimigoktepe24@gmail.com
GİRİŞ
Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat Havzasında yer alan Tunceli ili dağlık bir bölgedir (Şekil 1).
Akdeniz Bölgesinden gelen Doğu Toros Dağlarının uzantısı olan Munzur Dağları Tunceli İli’nin doğudan batıya kadar tüm kuzey yönünü kaplar ve bu dağların akarsularla oyularak çok dar ve dikvadiler oluşturması nedeniyle de, bölgeye ulaşım olanağı kısıtlıdır.
Afetsellik teriminden, fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı kesintiye uğratandoğal veya antropojenik kökenli fenomenler anlaşılmakla birlikte bu çalışma da yalnızca jeolojik,hidrolojik ve meteorolojik değimlerinin yol açtığı doğal kökenli afetler üzerinde durulmuştur. Türkiye,Avrupa-Asya, Afrika ve Arabistan tektonik plakaları ile Ege ve Anadolu plakaları arasında yeraldığından (Şekil 2), ve jeolojik yapısı, topoğrafyası, tektonik oluşumu ile meteorolojik özellikleri gibinedenlerle, her zaman çeşitli doğal afet tehlikelerine sahip olan bir ülke olan Türkiye’nin fiziksel zarargörebilirliği çok yüksektir. Bu nedenle meydana gelen doğal afetler büyük ölçüde can kayıpları ve malkayıplarına yol açmaktadır. Tunceli ili ve çevresi de, afetlerin olay bazında ele alındığında, en çoketkilenen illerin başında geldiğinden araştırma konusu olarak seçilmiştir (Sertel ve Balcı 2011).
Batıdan doğuya doğru, güneyden kuzeye doğru yükselen dağlık bir il olan Tunceli, Doğu AnadoluBölgesinin Yukarı Fırat Havzasında, Elazığ ve Keban Baraj Gölü yakınında yer almaktadır. İl’indoğudan batıya kadar tüm kuzey yönünü kaplayan Munzur Dağları akarsularla oyularak çok dar ve dikvadiler oluşmuş ve dağların yüksek kısımlarında platolar mevcuttur. Karasal iklimin hüküm sürdüğüİl’de gece ile gündüz arasında ve aylara göre ısı farkları çok yüksektir. İlin kuzeyinde 3500 metreyükseltili dağlık alanlar, güneyinde 700 metreye kadar alçalan çok engebeli arazi yapısı, sıcaklık,yağış, rüzgâr ve güneşlenme gibi iklim verileri açısından da önemli farklılıklar yaratmaktadır.
MATERYAL VE METOT
Bölge Jeolojisi
Jeolojik süreç içerisinde bölge önemli tektonik olaylara maruz kalarak Tunceli ve çevresindeKarboniferden Kuvarterner’e kadar oluşumlar bulunmaktadır. Gelişen bu tektonik yapılar Anadolu veArabistan Levhalarının Üst Kretase’ den günümüze değin bir birleriyle olan karşılıklı hareketlerininsonucudur. Bölge tektoniği makro ölçekte değerlendirildiğinde; Tunceli İli, kuzeyde Kuzey AnadoluFay Zonu, güneydoğuda Doğu Anadolu Fay Zonu, güneyde Nazmiye Fay Zonu ve batıda Malatya-Ovacık Fay Zonu ile sınırlanan bir alan içerisinde yer almaktadır ve özellikle bölgede Alpin Dönemineait kırıklı ve kıvrımlı yapıları görmek söz konusudur. Afet verileri ve jeofizik verilere dayananbilgilere göre Tunceli merkezi ile Pertek, Hozat, Mazgirt ve Çemişgezek İlçeleri 2. derece, Ovacık,Pülümür ve Nazımiye İlçeleri ise 1. derecede deprem bölgesi içinde yer almaktadır.
Afet Tehlike ve Riskleri
Türkiye'de Afetlerin Mekânsal ve İstatistiksel Dağılımı Afet Bilgileri Envanterine göre, afete maruzkalan iller ele alındığında Tunceli olay bazında afetten en çok etkilenen iller arasında 5. sırada yeralmaktadır (Erzurum, Trabzon, Bingöl, Rize, Tunceli). Tunceli ilinde deprem afeti ile beraber 1958yılından bu yana rapor edilen heyelan, kaya düşmesi, çığ, yangın ve su baskını olmak üzere birçokdoğal afet meydana gelmiştir (Şekil 3). Doğal afet türlerinin yerleşim yerleri sayısına göre dağılımınabakıldığında il genelinde en sık rastlanan doğal afetin heyelan olduğu, bunu sırasıyla çığ, kayadüşmesi, yangın ve su baskının takip ettiği görülmektedir (Tablo 1).
Heyelan
Basta Karadeniz Bölgesi olmak üzere, İç ve Doğu Anadolu Bölgelerinde, sıkça meydana gelen doğalafet olaylarından olan heyelanlar yarattığı olumsuz etkilerden dolayı önemli bir yer tutar. Heyelanlar,uygun jeolojik ve jeomorfolojik koşulların bir araya geldiğinde oluşan kütle hareketleridir veTunceli’nin tüm ilçelerinde etkilidir. Özellikle dik yamaç ve yükseltileri oluşturan kayaçlarınatmosferik şartlarda fiziksel ve kimyasal bozunmaları sonucu kayaçların üzerinde oluşan ayrışmazonları yüksek eğim ve yağmur suyunun etkisiyle kolayca kaya düşmelerine ve toprak kaymalarınasebep olmaktadır. MTA Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan heyelan envanterinde; Hozat ve Pertek ilçeleri ile Mazgirt ilçesinin doğusu yoğun heyelanlı bölgeler olarak gösterilmiştir. TunceliFırat Nehri’nin ana kollarının birleşim yerinde olduğundan, yoğun akarsu vadi şebekesinin geliştiği İçve Dış Toros rölyef gruplarının geçiş alanlarıdır. İlin güneyindeki Asker Dağının güney ve kuzeyyamaçlarında gözlemlenen Orta Miyosen-Pliyosen-Ayrılmamış karasal kırıntılar ile Paleosen-AltMiyosen-Kırıntılı ve Karbonatlar çoğunlukla aktif kayma alanları oluşturmaktadır. Daha kuzeyde iseAlt Orta Miyosen karasal kırıntılar ve Eosen-Kuvaterner-ayrılmamış volkanikler içerisinde KırklarDağı güney yamaçları ile Pülümür ve Peri Çayı vadi yamaçlarında büyük kayma alanları yoğun olarakgözlenir (Oktay et al. 2008)
Çığ
Çığ olayları, çoğunlukla, Doğu Anadolu ve Kuzeydoğu Karadeniz`in yüksek kesimleri ile belirgin birşekilde Güneydoğu Anadolu Yitim Kuşağı boyunca, rakım olarak yüksek ve bitkisel yoğunluğun azolduğu alanlarda meydana geldiği gözlenmekte ve Tunceli en fazla çığ olayı gözlenen iller arasındaTürkiye’de 3. sırada yer almaktadır.
Kaya Düşmesi
Diğer bir doğal afet türü olan kaya düşmeleri, İç Anadolu bölgesinin bazı kısımları ile Doğu Anadolubölgesinde etkindir ve deniz, göl kenarlarından ve dik kazı şevlerinden, dik yamaçlardan, mağaratavanlarından, sivri dağ doruklarından, deniz kenarındaki dik falezlerden, özellikle süreksizlik yüzeyiile sınırlanmış münferit bloklarının değişik boy ve çeşitteki kaya veya zemin parçalarının yer çekimietkisi ile aşağıya doğru hareket ederek düşmesi olarak nitelendirilir. İlin jeomorfolojik özelliklerinedeniyle yerleşim yerlerinde kaya düşmesi olaylarına rastlanılmış olup, 1968 yılından bu yanakaydedilen kaya düşmesi afetinden etkilenen yerleşim yeri sayısı değerlendirildiğinde 13 yerleşim yeriile en fazla Merkez ilçede kaya düşmesi olayına rastlanıldığı ve bu sırayı Hozat, Pülümür, Nazımiye,Mazgirt ve Çemişgezek ilçelerinin izlediği görülmüştür.
Bölgenin Depremsellik Durumu
Akdeniz, Alp, Himalaya deprem kuşağı içeresinde yer almakta olan Türkiye sıklıkla deprem afetiylekarsı karsıya kalmaktadır. Tunceli, hem Doğu Anadolu Fay Kuşağının hem de Kuzey Anadolu FayKuşağının olumsuz etkisi altında bulunmakta ve İlin kuzeyinde Erzincan-Karlıova arasında yer alanKB-GD yönlü fay sistemleri Kuzey Anadolu Fay Kuşağını oluşturmaktadır (Şekil 4). 1992 Erzincanve 1992 Pülümür depremleri söz konusu yerde Kuzey Anadolu Fay Kuşağında bazı fayların yenidenharekete geçmeleri sonucu gelişmişlerdir. Bu depremler sırasında yeni fay kırıklarının geliştiğidüşünülmektedir. Ovacık Fayı, Doğu Anadolu Fayı Kuşağı içerisinde yer alır. Benzer şekilde PülümürFayı da Kuzey Anadolu Fay Kuşağında yer alır. Deprem Dairesinin resmi internet sitesinden derlenenverilere göre; 1900 yılından bu yana merkez üssü Tunceli ili ve çevresi olan 5.0 ve üzeribüyüklüğünde toplam 59 deprem meydana gelmiştir. Bunlardan 1939’daki Erzincan depreminde33.000 kişi hayatını kaybetmiş ve bu deprem sebebiyle Erzincan'dan Ezine pazar'ına kadar 360 km'likbir yüzey kırığının yanı sıra söz konusu deprem sonucunda 3.7 ile 7.5 metrelik sağ yanal ötelenmelerinve 1–2 metrelik düşey atımların geliştiği saptanmıştır. 1992 de merkez üssü Erzincan ili Üzümlüilçesindeki deprem, Tunceli İli Pülümür ilçesinde önemli hasara sebep olmuştur (Pampal ve Özmen2007).
Diğer Doğal Afetler
Tunceli ilindeki afet etütleri kayıtlarına göre deprem, çığ, kaya düşmesi, heyelan, su baskınlarıyanında terör afetleri de karşılaşılan afet türleridir ancak istatistiklere bakıldığında deprem veheyelanların ağırlıklı oldukları görülmektedir ve bölgedeki yerleşim birimlerinin çoğunda sözkonusudur (Öner 2007). Bu doğal afetlerin birbirine dönüşebildiği veya beraber meydanagelebildikleri gözlendiğinden bazı durumlarda ikili veya üçlü afet türleri beraber ifade edilmektedir
(Şekil 5).
SONUÇ VE TARTIŞMA
Bu araştırmada, uzun yıllardır deprem, sel, heyelan ve terör olaylarıyla karşı karşıya kalan Tunceli ilive çevresinin afetselliği ortaya konulmuştur. Tunceli ilinde heyelan, çığ, kaya düşmesi, su baskını veyangın afetleri açısından yaklaşık 200 farklı yerleşim yeri incelenmiş olup, bu inceleme sonucundadoğal afetlerin meydana geldiği 48 farklı yerleşim yeri itibariyle il merkezinin birinci sırada yer aldığıve Merkez ilçeyi sırasıyla Pülümür, Nazımiye, Hozat, Mazgirt, Ovacık, Pertek ve Çemişgezekilçelerinin izlediği görülmüştür. Yangın ve su baskını afetlerinin diğer doğal afetlere oranla ilde dahaaz sayıda meydana geldiği anlaşılmaktadır. Tunceli ile ilgili TBMM Tutanak Bilgi Bankası verilerinin(1984-2007) incelenmesi sonucunda, deprem ve yangın gibi doğal kaynaklı afetlerin azınlıkta kaldığı;terör ve güvenlik olayları gibi antropojenik kökenli afetlerin öne çıktığı görülmektedir.
Bölgede gözlenen afet riskinin azaltılması için daha çok araştırma ve deneysel uygulamaların teşvikedilmesinin yanında, yasal düzenlemeler ve yeni kurumlaştırma girişimlerine başlanılmasınıngerekliliği açıktır. Bu anlamda yerel yönetimlerin kapsamlı düzenlemeler geliştirerek uygun riskazaltma çalışmalarıyla hasarın en aza indirgenmesi hedefine yönelmesi beklenmektedir.
KAYNAKÇA
BİB (2005). Doğal Afetlerle İlgili Uluslar Arası Faaliyetler, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Teknik
Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü, Ankara.
Demir, A. (2007). Afet Etüt Raporları (1950-2007) BİB, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Afet Etüt ve Hasar
Tespit Dairesi Başkanlığı, Ankara.
Erdik, M.,Şeşetyan, K., Demircioğlu, M.B., Salkın, A., Kaya, Y. (2003). 27 Ocak 2003 Pülümür-Tunceli
Depremi, Beşinci Ulusal Deprem Mühendisliği Konferansı, 26-30 Mayıs 2003,
www.prota.com.tr/probina/5UDMK/PDF/AT129_FP.Pdf.
Okay, A.I. (2000). Marmara Denizindeki Aktif Fay Geometrisi Nasıl Araştırılmalı?, Cumhuriyet Bilim TeknikDergisi, Sayı:683, ss. 17-18. İstanbul.
Oktay Gökçe, O., Özden, Ş., Demir, A. (2008). Türkiye’de Afetlerin Mekânsal ve İstatistiksel Dağılımı AfetBilgileri Envanteri, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü Afet Etüt ve Hasar TespitDaire Başkanlığı Yayınları, 5, 1, Ankara.
Öner, İ. (2006). Afetler ve Koordineli Hizmetler Açısından Elazığ ve Tunceli İlleri, Ulusal SosyolojiKongresinde Poster olarak Sunulmuştur. Malatya.
Öner, I. (2007). Tunceli̇ ı̇lı̇nı̇n afet tehlike ve riskleri̇, TMMOB afet sempozyumu, Bildiriler Kitabı, TMMOBnaat Mühendisleri Odası, Ankara, 213-230.
Pampal, S., Özmen, B. (2007). Türkiye’nin Deprem Gerçeği, Ankara.
Sertel, S., Balcı, S. (2011). Cumhuriyet Döneminde Tunceli’de Meydana Gelen Doğal Afetler ve Alınan
Tedbirler(1940,1970), Tarih Okulu, 10, 101-122.
Tunceli İlinin Acil Sorunları (2007) www.tunceli.org/v3.0/MakaleOku.php?artid=50
Tunceli Valiliği (2017) www.tunceli.gov.tr
Tutanak Bilgi Bankası, (1984-2007). Tunceli, TBMM Genel Kurul Tutanak Kayıtları, TBMM Kütüphane
Müdürlüğü, Ankara.
