Dersim Son Dakika Haber - Dersim Ekspres Gazetesi
HV
29 NİSAN Pazartesi 16:58

FEDAŞ işçileri

YILMAZCAN ŞARE
YILMAZCAN ŞARE
Giriş Tarihi : 16-09-2023 17:29

FEDAŞ işçilerinin hak arama mücadelesi sürüyor. Hayat şartlarının ağırlaştığı ülkemizde açlığa mahkûm olmadan yaşayabilmek için verilen bir mücadele bu. Son derece demokratik bir şekilde tepkilerini dile getiren bu insanlar, sadece yaşamlarını onurluca sürdürebilmek için ücretlerinde artış istiyorlar.

Neden istiyorlar; çünkü geçinemiyorlar. Çünkü çocuklarını okutamama kaygıları var. Çünkü karınlarını doyuramama kaygıları var. Çünkü ekonominin kötü gidişatı onları da etkilemiş durumda. Bu emekçiler yoğun ve zor şartlarda gece-gündüz, kar-kış demeden çalışıyorlar ve çoğunun hayatları ölüm riski ile karşı karşıya! İlimizde maalesef sık sık yaşanan elektrik arızaları, yüksek gerilim hatlarındaki çalışmalar gibi zor şartlara bir de geçim sıkıntısı eklenince iş hepten çıkmaza giriyor.

Hak arama mücadelesi onurlu bir mücadeledir. Ondandır ki haklarına sahip çıkmaya çalışan bu emekçileri anlamak ve gerekli iyileştirmeleri yapmak bir lütuf değil bir gereklilik ve de zorunluluktur. Yaşam standartlarının yoksulluk sınırının da altına düştüğü ülkemizde artık sınır gelip açlığa dayanmış durumda. Hal ve ahval böyle iken Tunceli FEDAŞ, işçilerinin maaşlarında iyileştirme istemesi de en doğal haklarıdır. Ondandır ki işverenlerin bütün kentin vicdanını yaralamaya başlamış olan bu duruma bir an önce çözüm bulması gerekmekte.

Konfüçyüs der ki: “Asil ve şerefli insan hak ve adaleti her şeyin üstünde tutar.” Ondandır ki haklı olan bu emekçilerin haklarının önemini de bilip ona göre davranmak elzemdir. Hakları ihlal edilmiş ya da verilmemiş bu emekçilerin eylemleri de zaten halkın sağduyusu tarafından destek ve kabul görmektedir. Ama ülkemizde hak talebi maalesef yazar İsmet Özel’in “Hak yemek, sol el ile yemek yemek kadar dikkat çekmedi bu ülkede” dediği kadar.

“Hak, hukuk, adalet” bir ülkenin uygarlık düzeyini yakalama yolunda ışık görevi görür. Bu üçlünün olmadığı yerde güçlünün borusu öter ve sözü geçer. Buradan işverenlere sesleniyorum: “Bu emekçilerin sesini duyup mağduriyetlerini giderin. Bunu yapmadığınız zaman halkın hafızasına kötü bir iz bırakmış olacaksınız. Haa bu sizler için o kadar da önemli değil ise ona da “hım” derim.

YORUMLAR